Güz Bilgisi Öğretmeni
ben güz bilgisi öğretmeniyim
içbükey bir aynanın buğulu camlarından
yansırken viran ömrüm
ahşap konaklar kadar hassas olurum
gülde dirlik görmezim ben
dalda kıvanç bilmezim
eylülde denizlerin diliyle konuşurum
özellikle kendi içine çekilen denizlerin
ekimde en efsunlu yağmurlarla vurulur
otların sırrına sütkardeş sayılırım
kasımda yedi sülâlesini dolaşırım dağların
bir nebzecik çârelenirim diye
târifsiz bir zarâfetle ağartırım saçlarımı
tütsülü odalarda
ben güz bilgisi öğretmeniyim
dünyanın incittiği ne kadar canlı varsa
teker teker her birinin adına
anam seccâdesinde dizlerini çürütürken
tutunarak ağlarım
sarıasma kuşlarının kanatlarına
(*): Dünya Kitap, Eylül 2003, Sayı 143
Ne güzel mısralar, ne güzel betimlemeler, sizi daha çok ve daha dikkatli okumalıyım, tabi ki izninizle demlenilmeliyim sizden, gayrısı boş ve şiire saygısızlık olur, sonsuz tebrikler...