Güz Çarpıntısı
Çelinti iç kısmalarımdan doğuyordu
Hüzün hicranlı matemle yanıyordu
Kırlangıçlar ağlayarak güze veda diyorlardı
Ben sırtım dönük ağlıyordum
Süngülerle sürmeleşmiş ellerimi
Sana kaçırmaca oynuyordum
Gün doğumlarında
Günebakan çekingenliğinde güneşine...
Sen bir flüt çalıyordun
Mavi bir flama uçuruyordu ilkokullu bir çocuk
Gözlerinde fitili sönmüş bir geleceğin
Ve kor saçılmış kelimeleride bir şairin
Yanıyordu çocuksu yakınmaları
Kendisiz rollere pek kaptırmıştı kendini
Nedense... birikimli bir tükenişti bu
Çarpıntı göz seyrimelerine karışıyordu
Güz dü rüzgar da ağlıyordu
Kaptırmıştım kendimi yağmur tınısına
Sadece geçmişi çalıyordum
Parmaklarımın ahengiyle...
Sen.!
..../nerdeysen...
imgeler yerli yerinde..
tema dağılmamış şiirin sonunda..
sağlam şiir..
başarılar şair...