Güz Söyleşisi
1.
Bir ilk değildi bu sürgün
Çok kez sürüldüm/
Koyunlarında filizleri öldürdüğüm yüzlere
Islak telaşlı sessizlikler bıraktım
Ardımda
2.
Vakti gelince gidişlerin adıdır akşamüstü/
Doğru zamanda gitmek
Bağışlamaktır aslında sevdiğini
ve açık bir kapı bırakır ardında
Oysa sürgün
Günlüğü dersdest edilmiş
Ömürlük anı cezasına mahkûm olmaktır
3.
Güncesi olmayan zamanın içinde
Önceden bir adım uzağa gidememek
Ne garip!
4.
Köklerinden metrelerce uzakta büyüyen
Çiçekler gibidir gelecek
Toprağa düşmeden göremezsin
Seni ayakta tutan gerçeği
5.
Yürümek ve gidememek
Sırtında kendinden eksilerek büyüttüğün
Umut çelişkisi
6.
Umut ve kin' aslolan çelişki
Dışarı akmaya mecâli olmayan gözyaşları
Senin içinde büyütür onları
Hangisini çok seversen
Diğeri onun gölgesinde hep cılız kalır
7.
İçimizden yükselen cılız sesler değil midir
Bizi yolda koyan
O zaman ne diye büyütmeye uğraş veririz
Gölgeler içinde bir hükümsüzlüğü
8.
Hangisinin daha anlamlı olduğuna dair
Karşı konulamaz
Keşfetme arzusudur
Zıtlıkların büyümesine izin vermek
Yüzünden okunacak olan
En derine kök salandır
9.
Görmek ve okumak
Sonrası olmayan önceki bir zamandan
Nasıl görülebilir ki bir yüzün yansısı
10.
Açık kapılar bırakmadıysan ardında
Biteviye son gördüğün gibi kalacak hep aklında
Birinci Ses; sürgünü paylaşan yollar dönüp dolaşıp kapıya varırsa...
İkinci Ses; bir renk tortusu arta kalan/ yeni bir dünya çizemez/ suya karışsa yok olup gidecek/ bırak öyle kalsın...
Kalabalık; soğumuş kül ile ateş yakılmaz...
Otorite; kitabın tam ortasından
Yasak kardeşim yasak...
Yitik bir zamanın gölgesinde...
"Açık kapılar bırakmadıysan ardında
Biteviye son gördüğün gibi kalacak hep aklında "
Bu dizeleri çok beğendim. Tebrikler Hüseyin bey.
Hüseyin Özüpekçe'nin şiirlerini okumak, kişiyi duyarlıksal yönden zenginleştirir. Önemle izlenmesi gereken bir şair var karşımızda.
Emeğinize ve Yüreğinize sağlık Abi başarılarınızın devamını dilerim.