Güzel Ayrılığın Yaşayan Ölüm Perdesi

ey güzel!
siluetine eşi görünmezi kollayan
yüreğinde ne sırlar saklayan kadın

adın barış güvercini kanatların kırık düşlerimin yorgun savaşcısı
adın aşkın habercisi umuda b/akışların düşer
hatıralarına kaldığım göz yorgunu ellerin

aklımın unutulmaz nefesine ayrılığın
köşe bucak avare dolaşan ruhum
boynu bükük varoşların sokağına düştüm

her zaman olduğu gibi
sevdamın ateşlediği badem ağacı bahçelere
sıra sıra uzayan yollara büründü
her akşamın ardında doğan güneşe bir sabah uyandı gözlerimle

aklın selim duvarları dardı odamın penceresi düşlerim
yansıyan güzelliğine irsiyetin inat ettiği benliğin
yaşamın kuralları deliye ç/alıyor sevda kalemi yansımalar ayan beyan izleri

kuş sesleri silaya hasretliğin akibete düşen bir damlaydı s/özlerin
gecelerden kalma aydınlığa göz kırpan yansiyan güzelliğin ışığı vardı
ahşaplı kapı aralığında yansıyan ışınlar ısıtmadı yüreğimdeki sevda tomurcuğunu
güne kalan yorgunluklar gün ortası gün çarpıntısı ilizyon sırlarına döndü

yokluğunla beyin fırtınası aşk nameleri
gönlüm sana hasret kokarken benliğimle
inat uğruna piyasa demine sosyalitesi
köşk özentisi yalancı baharın açmayan kış çiçeğine kondu

hiç sevmedim yüreğime sakladığım intiharlı düşlerimi biriktirdim
avucuma düşen sarımsak kokusu güneş ışınlarıyla ısınmadı
ve burnuma asılı nahoş kokusu hiç gitmedi
acılarımla sarhoşa döndüm kaderimin zonklayan günleri

ben uzaklaşırken kabahatime k/özleyen kadın
kabatine yol eyleyen yolcuya ç/engel atan yeminli öfkelerde
gönül yaralarımı k/anarken git dedimse gel diyordum hülyalarımla
sanki kaderimin cilvesi utanç duvarına bir gül bıraktı
hasretine dert k/atarak uzaklaştı

son günlerimin karanlığında sabırla beklerken
dede ocağında Elif ana türbesi gül bahçesinde seni hatırladım
hep yanımda koşuyordun acıyan yüreğimle.
her akşamın sabah nevroz ateşine inatla dünyası umudu esaretine kaldı

geleceği yürek sızısı günlerine kelamı düşüne sardığı
güzelliği arşa ayan bildiğim
zekası dünya perdesine asılı gecelere
ay tutulması yüreğimde yaşayan kadına el sallayamadım

güzel ayrılığın yaşayan ölümlü perde düşlerime
ayak izleri ve yaşayan piramitle prensesin adı kaldı içimde
*..İlk kadın firavun prenses Hapşetsut...*
geldiler gittiler bir daha dönmediler
ilk insan ayak izi kadar Mısır piramitleri dünya harikası

iz sürmeyen ayrılığın ölüm perdesine cenk düşen dünyam...

24*03*12*Karataş

24 Mart 2012 1378 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 12 yıl önce

    👧ÇOK TEŞEKKÜR😊 SEVGİLER CAN YÜREK😭

  • 12 yıl önce

    kelimeler kapısının ardında açılan dünyayı gördüm sanki..ellerinize sağlık usta kalem👍