Güzel Gönüllüm
dardayken yetiştin imdadıma
uzattın elini yalnızlığıma
her haline talibim dedin
imlek imlek işlendin varlığıma
biz kelimesini kattın hayatıma
önce rüyalarıma sahip oldun
sonraları aklım senle meşkulken
yüreğimde tarifsiz bir heyecan
ömürlük mü sorusuna yok bir can
seher vakti dualarımda bulduğum
kalkıp yürümek istedim
kapını çaldığımda yoktu yüreğin
umarsızca lal olmuştu dilin
ey güzel gönüllüm benim
tutamayacağın sözü ne söylersin
gelmeyeceğin cana canan olmak istersin
ne yaptığını sende bilmezsin
söylenecek sözleri mühürlersin
anladımki güzel gönüllüm senden iyi muallim olurmuş
öğrettinki
dilin söylediği ile yüreğin sesi bir değilmiş
biri süslü püslü kelimelerle bezenirken
diğeri bütün çıplaklığıyla seslenirmiş
duyabilene ömür vaat edilirken
duymayana hazin son gösterilirmiş