Güzelim Çingenem
Çingenem var git yoluna
moloz sevda yemini denizlerde çağlasanda
geliyorum bekle beni İstanbul !
taş yığını sevdalara mesken tutma
dur hele bir bekle
bir moloz gülüşünle uğra bizim ellere
bir halimi sor derman eyleme yar
derdine dert katma yar
düşen yorulmaz sevdaya kalışınla
umuda ayak direnmek yok
var gel düşüne sar beni seher yeli çalar sazım
sen oynaya dur bende bakayım ela gözlerine
nazlı nazlı gel gör ben ne haldeyim
düşünür olursun uzakta davulun sesi hoş gelir
görme beni can neylesin sensiz
bak işte zorluğun güzelliğinle kalışın
yüreğiminde akan sevdamın gülüşüne çarlarken
ben sensiz neylerim dost söhbetin savurulur seher yelleri
yine çöle savruldun tüm hasretimle koşar adımla yoruldum
bir çiçek açtı leylası yokluğun kahrına kalıyor gülüşün hasret kokuyor
çağlarken sularda
içimin yürek sularında sana dargınım gül yüzlü dağlarda
sana vurgunum bağlayan gönül dağlarımda
hasretinle yürürken gönlüm bir hoş oluyor sularında
sana bakan bu gözlerde
moloz sevgilerde
sevgiye dair kulplu takılarda gördüm
ben kendimi sende bulmuşa dönen pervane oldum aşkından
sen hikayesi bir romana çıkar çingenem
ela gözlerine doyulmaz bildiğim
ayakabın sarıılı renklerede fistanın kırmızı eşabın yeşile çal
gel ki göreyim gözlerinden öpeyim bin yıla hasret
sevgiye tapanım ol
kokun bahçemde koparmasın gül yüzlü her kış mevsiminde
içimdeki baharım ol çingenem
beni duyuyormusun anla işte
ben seni nasıl unutayım gülüşün yürüyor
yüzüyorüm okyanuslarda
her yanım sular altında
ben seni unutamam ki
çingenem güzelim
ela dir gözlerin s/özüne takılı yürek s/elim
ellerine kayıyor tenindeki terim
her uyanışım da seni görüyorum uzak denizlerin umuda açtığin g/özlerin
07*04*13*Karataş*