Güzlek Çiselerde Havil Yalnızlık
Gülüşlerimizdi günle eksilen...
İnce bir ağrının uzun rüyasında
Bir avuç düş yükleniyor ümidin kanadına
Kırık aynalarda parçalanıyor gözyaşı
Ten üstü damlamalarda havil ve kör bir yalnızlık
Düş koyuyor gamzenin çukuruna...
Güzlek çiselerinde yıkanıyordu hala bahar döngüsü
Amansızca bir ağıt yakıyordu yeşillenme ihtimaline yazın
Hayra alamet değildi efkâra gizlenen ateş perdeleri
Tekrarlanıyordu suskunluk gölgeler kaynaştıkça
Siyah dokusunda gecenin mağdur leblerim...
Ürperten heyulada derinleşen
Ve şekle bürünen gölgelerin çehresinde beliren vakitsizlik
Zamana hediye zapt edilemeyen kıvranışında beslenen hülyan
Sancılanan kaidende tarumar ...
Ah... içten içe ağlaşır mor dağların eteğinde gelincik
Bir ucu ıslak gönül feracesinin
Yırtık bir mektubun satır başında
Hıçkırığa bürünür visalin aidiyeti...
Akrep kıskacında dil
Sakıncalı sözcükleri boğuyor hakikat
İfrit aşk incinmiş güvercin kanadında
Perdeler masumiyeti
Masal dağlarında sıralanan öyküler
Gece düşer göğsüne
Fısıldanır ay ışığı
Dört duvara çarpar haykırışın kanatları
Parmak uçlarında üşür kurşunun özneleri...
Bir grup yıldızının sahnelenen sonatında
Ağırlaşır göz kapakların
Rüzgâr nefeslenir solo ezgiyle
Çehrende figan nicedir hüzünle aşiyan
Uykuya dalar ansızın içinde dövünen hazan
Mırıldanan dudaklarında özlemin dua
Süzülür bir damla bilinçsiz sen üstüne
Rüyaların lal olur bu ağma karanlığa
Sarılmıştır kederin siyahın duvağına...
Gözyaşlarımızdı dünle çoğalan...
En son dizelerde ise rüzgâr,yıldızlar ve rüyalar dans ettirilmiş solo ezgileriyle.Dediğim gizi imgeler burada çok kuvvetli...
â??'Perdeler masumiyeti Masal dağlarında sıralanan öyküler Gece düşer göğsüne''
Ve neden bu dizeler bana Murathan Mungan'ın LAL MASALLARINI anımsattı ansızın.Bir şair(siz) bana böyle bir şairi anımsatabilmiş ise evet bu şiir oldu derim,okumanın tadını iliklerime hissedinceye kadar okurum okurum okurum...
Yüreğinize Sağlık abla...
Diğer şiirlere dönerim elbet...
Uzun bir süredir sınavlarımdan dolayı şiirlerinizi(siteye giremediğimden) okuyamadım.Okumak istemedim;çünkü beyin(akıl) sınavlardayken tam olarak anlamlandırmama korkusu zahirdi.O yüzden özellikle bu geceyi beklediğimi söylemek isterim,Şiirin sakin bir kafa istediğini unutmayalım(aşk durumları hariç tabii). Sondan başlama arzusunda bulundum,daha sonra bütünleştirme imkanım olsun diye diğerleriyle... Şiire baktığımda ilk okuyucunun dikkatini çeken şeyin başında Başlık gelir.Ki her başlık dikkat çekmez kolay kolay.Daha çok dizelerdeki imgelerle açıklanmaya çalışılır.Ama bu şiir de başlıktan başlamış kendisini ışıklandırmaya ve devam ettirmiş dizelerin tamamında.Şairi uzun süredir (1 ay) okumuyordum,itiraf edebilirim ki özlemişim kalemini. İmgeyle dolu şiir: â??'İnce bir ağrının uzun rüyasında Bir avuç düş yükleniyor ümidin kanadına'' İnce bir ağrıyla uzun bir düş rüyasında ve yükseklerde ümidin kanatlarıyla.(insanın ölesi gelir burada). Gölgeler ürkütülmüş derinleşirken,oysa gölgeler hep ürketen olmuştur hayatımızdaki saatleri,hiç acımadan.büyük boşlukları, doldurmamıza imkân vermeden hem de yapmıştır bunu.Şair intikam almıştır bizim yerimize adeta!
göğe dokunmak için mi açılır avuçlar geceye kavradıkça derinleşir mi acılar... kederin siyah duvağına yüz görümlüğü yazdığım bütün şiirler traş köpüğü* bulutlar geçer gönlümden bir ateş düştü yine yazdığım son heceye...
özlemişim kalemi... gelirim arada... eyvallah... 😌😌
güzel bir şiir okudum kutlarım
geceye senle merhaba biraz hastayım hazalım... parmak uçlarında üşür kurşunun özneleri 🤐 hazalım ne desen ağlarım bu gece... canımsın👍👍👍👍