H2O
Görüyorsun ya; hala eski haşarı çocuk,
hala sinemada yakın ölçeğin fanatiği,
ayrıntıya çılgın,
karbondiosidi oksijen için başına taç eden,
hala maviye takık velhasıl ruhuna kadar da sinmiş
üstelik hala yağmurdan sonra toprak kokusuna ve havada yükselip giden çikolataya hayran...
Hala ölesiye ateş ve yaktığından çok yanan...
Görüyorsun ya Derman,
ben hâlâ jileti bileğine vuramadığı için o mektubu senden mısralarla süsleyen...
Hala...
Ve 100 yaşına gelse hala öylesine çocuk
ve gördüğün bütün kadınlardan daha kadın...
Evet, körebe oynuyorum hala mısralarınla ve senin mısraların Derman,
benim hâkim,
sâkim,
kadehim ve üstelik arsızca meyim,
neyim yangın yeri gibi...
Anason kokum, arpa suyum...
Ulan ezip geçtiğim bütün üzümlerin ruhu üstelik!
Derman...
Diyorum ki sen de olmasan...
Olmasan ölmek gibi birşeyden yaşam gibi birşeyi,
çok afedersin satır dostum fakat, bok çıkarırdım!
Ha bir de Derman, artık kalem kullanmıyorum; sayın Sazyek haklı çıktı,
ben artık tüm şiirleri baş parmağımla yazıyorum. "de" yazarken yerli yersiz ayırıp,
olmadık yerde birleştirenlere "Hadi lan oradan!" demeyi de unutuyorum bazen
Sadece bundan sonra dipçelerde mavinin yerinde kader yazıyor.
Adımı Tanrı'nın kurgu yaptırdığı atolyede iki "cut" arasına düşürmüşler.
İadesi gelinceye kadar, idare et.
Bundan böyle kapıyı çalarsam, "Kim o?" diye de sorarsan üstelik, diyeceğim ki:
"Benim: Destina!"
Sen dürbünden bakma lütfen ve sesime aç