Habersiz
Her yerde, her şey de karşıma çıkarıyor kader seni, bilmiyorsun
Bir kış meyvesinin kabuğunda
Kokusunda
Tadında
Acı bir tat damaklarımda
Soyulmuş, çırılçıplak
Sen bu meyvenin tadını bilmiyorsun
Kitapların sayfalarında seni kokluyorum, bilmiyorsun
Cümlelerinde
Kelimelerinde
Harf harf
Nokta nokta
Derin bir iz var yaprağında
Yırtılmış, simsiyah
Sen bu şiirin aslını bilmiyorsun
Artık daha çok duyuyor kalbim, bilmiyorsun
Gecelerde dinlediğin şarkılarını
Yıldızlar getiriyor bana
Yüreğimin evleri harap olurken
Her notasında
Ben seni dinliyorum hala
Sen bu ela türkü nasıl yazıldı bilmiyorsun
Nakış nakış ördüm gözlerini bilmiyorsun
Zihnimin en kuytularına
Heyelanlar vurdu toprağıma
Su olsan ya, dupduru
Berrak
Akmazlara sürülmüş yaprağıma
Sessizlikten kurumuş boğazı
Çatlamış dudakları bilmiyorsun
Bir tek şiirim var şimdi, senden öte, bilmiyorsun
Kıt’alar
Dizeler
Bir de şair
Kalemini kırmışlar
Başının üzerinde sayfalar, parmağında kağıt kesiği
Sen bu kitabın sonunu bilmiyorsun
Çağlar aştım seninle bilmiyorsun
Artık küçük değil adımlarım
Bir dev gibi büyüyorum
Ayağımda yeryüzü
Başım dağlar kuşanmış
Sen bu sevdanın aslını bilmiyorsun