Hadi Mehmet Sıra Sende
Bir şehidin ağzından;
Belimde bir revolver
Kanatlı bir kuş gibi uçuyorum
Nereden bilebilirdim ki yüreğimden vurulacağımı
Vatan dediler, şeref dediler, namus dediler
Oysa bir anam bile yoktu hayatımda
Doğduğum günden beri
Ne bir evim, ne arabam
Ne de bir karış toprağım vardı
Ben ki, henüz çiçek açmamış fidan
Daha muradına ermemiş deli
Üç gün mü desem beş gün mü desem
Bir lokma ekmek bile gitmemişken kursağıma
Ha bire su içip duruyorum
Açlığımı dindirsin diye
Oysa daha hayatımın baharında
Çil horozlar gibi dönüyorken
Güzellerin önünde arkasında
'Hadi Mehmet sıra sende'dediler
'Vatan borcu namus borcu' dediler
Verdiler elime silahı
Sürdüler cepheye...
Ne için borçlanmıştım vatana
Ne zaman borçlanmıştım
Hangi namus borcuydu bu
Anlayamadım
Ne için yaşıyordum artık
Rahmetli anam için mi
Olmayan hayalim, oğlum, kızım için mi
Fark edemedim...
Şimdi şarapneller uğulduyor kulaklarımda
Yusufçuklar uçuşuyor başımda
Çığlık çığlığa
İnsanlar kaçıyor benden
Cüzzamlı görmüşler gibi
Bakışlarım mı hoyrat
Gözlerim mi yok yerinde
Bilemiyorum ...
Bir de enayi diyorlar bana
Neyin nesiyse...
Vatan, millet, Sakarya
Doğu cephesi, Batı cephesi
Anafartalar, İnönü, Dumlupınar
Sakarya, Çanakkale
Yemen, Kore, Kafkasya
O cephe senin bu cephe benim
Vuruştum durdum yıllarca
Öbür dünyalarla öbür insanlara karşı
Nereden bilebilirdim ki
Akılsızlığımın destan olacağını
Uyandım şafaklayınca gecem
Bir başıma yanlızlığımda
Ve utandım akılsızlığımdan...
Ben kurtardım vatanımı yüz yıl önce
Heyhat yüz yıl sonra baktım ki
Yine aynı kör nokta
Dışarıdan yıkamadı vatanımı düşmanlar
Oysa şimdi içeriden yıkıyorlar
Uyuyor vatanımda milyonlar
Uyuyor yaşamını bana borçlu olan
Bütün insanlar
Ozanca/İzmir