Hain ve Korkak Pusu
_saat daha dört otuz
gölgeler oynuyor karanlıklarda
göveren toprak ve kızaran ufuklar
ah nerede nenemin sahurlukları
tütüne gidenlerin küfe sesleri
terekte titreyen yağ lambası
sabahların isli çayı
yastık altındaki bayramlıklarım
_nihayet gün doğuyor
yılmadım
bekledim ve bekleyeceğim
kimler göz dikmedi ki bu topraklara
al işte
yine o hain patlama
hey hemşerim nasıl ora
hele bir ses ver bana
söyle memleket nere
_dik ve onurlu
köşeye sakince çökmüş yaslı bir adam
elleri nasır / gözlerinde kan
hemen sağ kenarından ıslak ıslak bakan
höllüklerle bebek bellemiş
delik delik avuçları kurşun dökmekten
ninnilerde ağıt yakan
orta yaşta ağaran anam
_ memedim
neden bayraklı pencerelerim bomboş
şimdi nerelerdesin
hala ıssız dağların keskin sabah rüzgarları altında mısın
yoksa meşe ateşinde kaynayan kurtlu sularda mı kaldın
ey sarp yamaçlar
neden beni de almadın
_hain ve korkak pusu
tasmanı tutanla gel
senin gücün ancak bu masumlara yeter
elbet uyanacak o masanın başını tutan
bu sabah şimdilik göklerdeyim
geçmişini unutan
ayağına sıkan
bekle bu gece
iyi bak kayalardaki o titrek gölgene
belki de
torosların ardında sakince bekleyen takipte
yüreginize sağlık... selamlar
ahh ahhh yıllardır yazılıyor,öfke büyüyor sokaklara kalemlere taşıyor ama 3 gün geçiyor yine aynı tas aynı hamam..
Her 12/13 şehitimizin arkasından kandil bombalanıyor yine dönülüyor eskiye..
🙂🙂
Artık verecek tek canımız yok,yok..
Selamla..