Hakikati Düşe Sordum

Bazen bağırıp çağırasım gelir

Şu yalnızlığımı dışa vuran aynalara

Bazen ise

Umutlu bakışlarla beraber ezilir kalırım

Bir çocuk gibi

Hakikati düşe sordum

Solmuş perdenin ardındaki karanlıkta

Hakikat benim bense hakikat dedi düş

Oysa titrek mumun ışığıyla 

Yağmaya başladı acılar

Nicedir gezerim

Yaşama doymamış  açgözlü gibi

Bir sebep ararım gönüllere kurulmak için

Sen söyle

Ey yıllar kovalamış ihtiyar

Ya da sen 

Elleri nasır tutmuş fedakar kadın

Bir sebep ki hakikati bulmam için

Hakikati düşe sordum

Gece türkülerinin eşliğinde 

Gözlerinden yaş

Sözlerinden ateş püskürttü düş

Sen ki insanoğlu

Ne ders alırsın ettiklerinden 

Ne de zevk

Şimdi hakikati bulsan ne olur

Sustu ansızın

Belki de susan bendim

Ve çekildi kollarım ayrı yerlere

Bir taraftan düş

Bir taraftan hakikat

Oysa yalnızlıkla hemdem olmuştum ben

Şair ve şiir gibi

Ne o aynalar yalan mı dediklerim

Ne diye solmuş görünürsünüz

Siz ki Beyrut'ta açmış bir tomurcuk

Bense size sığınmış nefesim

Bir bebek gibi

Ansızın bir yeşil kaplar geceyi

Bir gece ki bakan kör

Bakamayan açamaz oldu gözlerini

İnsanlık çökmüş de

Sıkışır 4 duvar arasında hakikat

Ve tan vaktinin zilini çalan aynalar dahi

Bağrışır imdat diye

Şimdi titrek mumun

Alev topuna döndüğü karanlıkta

Ne inmiş perdeler kaldı

Ne de donmuş kalpler

Bir mai-siyah kapladı

Kar üstündeki şiiri

Parçalanmış aynalar karşısında

Ölü bakışlarla otururum

Yorgun bir ana gibi

Oysa ben sadece

Hakikati düşe sordum