Halay Peşrevi
Eğreti bir bakışla nasıl vurulur insan
Ve düşüverir birden bire
Aşkın kor ateşine...
Gün geçmemiş gölgelerde
Ağlamış sessizliğine sevdalısının
Serpişirken dört bir yana
Gül hızmaları...
Şafağın seyrine küskün
Suskun can evim
Yalan söylemlerine kurulmuş
Halay peşrevim...
Güneşte kavrulan
Can y/akışlarına inat
Sen öykünmelerine tutunmuş
Huzura erişmiş varsayımların...
Vebali boynuna sultanım
Umutsuz bir yarına muhtaçken bu günümüz
Dağıt sen varını yoğunu
Yitir gitsin son bir kere
Duyumsamalarının sarhoşluğunu...
Hayat bu işte
Kesse de herkesin faturasını
Sen bağışla yine de
Aşka kurban edilmiş yeminlerini...
Vur kendini soğuk sulara
Yerden yerlere serilsin bencilliğin
Gülüşlerinin naz yanı kopsun
Koy kırılsın her daim sözün
Düşür yüzündeki maskeni
Görünsün gerçek yüzün...
Gerisi oldu da bitti maşallah...
Dahası hüzün...
Ozanca/İzmir