Halim Duman
İçine saklandığın siyah elbiselerin gölgesi
Penceremin en ücra köşesinden dev bir ışık huzmesi gibi
Gecenin en kör anında tırmalarken gözlerimi
Güvendiğim dağlara kendimi salarım
Bir bakarım ki yaprak yaprak dökülmüş sözcükler avuçlarımın içinden
Ben ki kirpiklerinden dökülmüş bir damla sevdayım
Kendim tutuştum
Yangınımda yanarım
Halimi sorma
Dumanlı bir yaz gününde hiç doğmamış gibi
Sildim takvimlerden ağustosun ikisini
Yaşamak ne kadar zor ise o kadar denedi tanrı beni
Saçlarımı götürdü rüzgar önce
Sonra mutluluğumu çekti içimden
Tesellimi sisli yağmurların ardına sakladılar
Yorgun ve ıssızdım
Ortasında kalabalıkların
Yapayalnızdım
Yarın sorsalar ne kadar sevdin diye
Ben o yâre dünümü verdim derim
Yarınlarım zaten ona ait
Tanrı şahit
Onsuz yaşamak haram olsun
Yediğim lokmalar bir bir
Karanlıkta boğazıma dursun
Saçlarını salla şöyle bir yana
Anlarım belki
Ölmek neymiş yana yana
Güzel yorumlarınız ve kıymetli eleştiriniz için teşekkür ederim. 🙂
'kendim tutuştum yangınımda yanarım'
bir 'kendim' kelimesi sayfalarca anlatılacak bir durumu nasıl da iki dizeye sığdırmış, şair hüneri diyebilirim anca.
şiire tek bir eleştirim ;
'Ortasında kalabalıkların Yapayalnızdım'
dizeleri için. Aynı anlamı farklı bir şekilde yakalamak daha hoş olurdu. Bu haliyle çok fazla kullanıldığı için başka başka insanlarca ...
Akıcı ve özgün bir kaleminiz var, güzel şiir için tebrik ederim 👍