Hamal
büyüdükçe yaralanan çocuktum
etme eyleme derdi çirkinleşen sonbahar
bende ona
yazın eskitemediği kasımpatıları taşırdım
sonra genç oldum
kayalıklarda suskun bir can gördüm
üzüldüm
düzlüğün yankılarını taşıdım ona
hem de merdivensiz
kurak bir öncede
yelkenli gülüşler gördüm
alnımda ter sırtımda gökyüzü
denizler taşıdım onlara
ne konuştuk ne gülüştük
yoruldu olmaz olasıca ben
artık kendini taşıyamaz Allah'a
toprak alır mısın lütfen
bedenimi oyuğuna