Hamd Olsun Gidişin Adı
Hantal bir öykünün
Geç kalmış zamanıydın
Yörük çadırında bekleşen güvercin misali
?' hamd olsun gidişin adı ?'
Ben yazayım
Sen diz alt alta
Ayı susturan mısraları
Noktası sana
Virgülün eğri boynu bana
Unuttuğun yerde
Tükettim
Alnımda şükürden avuçlar
Tanrı hediyesi kelamları susturup tek kurşunla
Yolunu açtığım tırnaklarımı kesmiyorum
Emeğin boynu ter, gözleri kan çanağı
Dudakları kavruk
Olurda yolun şaşar diye
Hendekler kazıyorum boyunca
Boyunca mezarlara gömüyorum seni
Ufkun siyahını koyup ceplerime
Açık renkli hayaller iliştirdim göz bebeklerime
Gözlerim rengine döndü
Doğum yerine
Memleketine
Ela bakıyorum yine anason beyazı yerine
Zehrini çaldım uykuların zebaniden
Göç etti vatansız kâbuslar
Islanmadan uyanıyorum
Kupkuru Ağustos misali
Yamacımda
Gelincikler hep var ama... Kıpkırmızı şafaklar gibi
Çiçek çiçek kokuyor şehir
İyi ki bir haramiye teslim etmişim
Kasvetini
Eksildim zannederdim enime boyuma
Çoğalmışım meğer
Denizyıldızından beter göktaşından çalıp umudu
Senli düşler yok artık
Senli düşler kahpe bir romana gebe
Sokak lambası altında
Mor kalemle yazılacak
Ve çocuk raflarında saklanacak.
Ben uzun kollu mintanlarıma dönüyorum
Cebimde ucuz bir sigara
Naftalin kokularını vurup poyraza
Bir hıdrellez sabahında salıyorum dumanı Deniz'in yanına
Hantal bir öykünün
Geç kalmış zamanıydın
Yörük çadırında bekleşen güvercin misali
?'şükür olsun gidişin adı ?'
Güle güle...