Hanedan
Gözlerin doğar, puslu bakarsın,
-çok soğuktur dünyanın sesi,
İlk resmini çekersin profilden, sülâlenin
Ana babanın şaşıp kaldığı, mucizevî yaratık;
-dokuz tehirli hediyesi.
Her şey pişmiş olur sofrada,
Kurşun asker yaparsın, besleyip büyütenleri,
-dört döndür çevrende dünyayı,
Toyluk bitmek üzere ya;
-büyük adam olmaya ramak kalmış.
Sonra şamarı patlar rüzgârın
-acıları tadarsın yüzünde,
Yerlere saçılan yaralı gönül olursun,
-billûr kırıkları.
Ana yaşlanır birgün, baba çoktan gitmiş,
Amcalar evi paylaşmakta,
Büyük dayıların yengene boyun eğmiş,
Küçük dayın da yitirmiş adını başkentte,
-sanki heyelan sarmış memleketi.
Sel suları gibi, çekilirsin nihayet,
daha bir sıkı sarılırsın, çoluk çocuğuna
Ne kalmış geriye, dersin
-içindeki cevher seslenir,
-çünkü, sözünün eridir ermiş adam,
-aynı çemberi çevirir.
10.10.2000 - 11.2009