Hani
Hani
Sen gittin ya eylül kasım arası döküldü yapraklarım
Ayaz yedi yüreğim, saçlarımda kırağı
Bir yaşamak sevinci iliştirmiştin dudağıma
Şimdi dilim ölü kelimeler mezarlığı
Hangi aynaya düşse suretim sensiz bir hiç
Paramparça her camda duygularım
Ve nereye mıhlansa gözlerim
Gurbet bakışların
Hani sen...Ah gözümün nuru sen gittin ya...
Hani
Sen gittin ya ocak şubat arası omuzlarımda mülteci kar
Yıldızsız artık gökyüzüm ve çocuksuz sokaklar
Ellerimden firar eder ceplerime
Üşümüş şiirlerim
Ve bilen bilir
Kanamalıdır imzası kimsesiz şairlerin
Sustur bu özlemi
Bileğimdeki damara düğüm at
Hani sen..Ah can özüm sen gittin ya
Ondandır sebeb-i kıyametim
Hani
Sen gittin ya mart ve mayıs arası hüzün kustu bulutlar
Yüzünün sağanağında bir yalnızlık sarhoşluğu
Ve kırmızısı kanayan bir karanfil
Büyüttüm
Oysa gül kıvrımlı gülüştü ezberime çizdiğin resim
Camları yumruklayan bir yağmur gidişin
Bilmem kaç peron ıslaktı dizlerim
Hani sen...Ah kalp atışım sen gittin ya
Dolunaylı gecede çekildi denizden sen/li düşlerim
Ve sen gittin ya o aralık sabahı
Veda dahi etmeden alnımda bir öpüş eksikliği
Ağlar örerek kalbimdeki inanca
Geriye de bakmadan
Ellerini itinayla çekerken ellerimden
İmlası bozuk bir rüzgardım ben ne yöne eseceği bilinmeyen
Ve İstanbul
Sensiz bir tenhalığın en dokunaklı yeriydi
Hani sen...Ah sevdiceğim, gözümün nuru, can özüm
Kalp atışım, son sözüm sen gittin ya
Tam kıvrılacakken
Avucumdaki çizginin adın geçen kısmında
bir ölüm uykusuna
koşarak geliyorsun karanlık bir ülkeden yırtarak ayrılığı
giyinip küçük bir kızı, kaderimden öpüyorsun
hınzırca....
Her gidişin dönüşü muhteşem olmalı...yürek dolusu dizelerdi tebrikler...👍👍