Hani
hani sen yoktun bir zamanlar
hani ben vardım da
saymıyorum
hani tam bilemiyorduk
yüreğimizin yerini
şimal rüzgarının sesinde
Ankara'nın nefesinde
tuzundan tanırdık denizi
hani zamanın üç öğün açlığında
hani bir kaç siyah zeytin sofrada
hani altı kardeşin çokluğunda
hani bilmem kaç yılında
çocuklar sallanırdı darağacında
hani dünyanın ilk siyam ikizleri
hanı
omuzlarımızda ki dipcik izleri
hani senin adın gibi
hani benim canım gibi
Faruk CİVELEK
Hakan kardeş..Alakana çok teşekkür ederim..selamla
Faruk Civelek ismini ilk olarak Hicran Akçakaya'nın Bab-ı Esrar isimli harika şiirini, mükemmel seslendirmenizle tanımıştım. Sesiniz şiire o kadar yoldaş olmuştu ki adınız aklıma kazınmış. Şiirlerinizi de okumak ilk bu güne nasipmiş.
Şiiriniz... Turgut Uyar'ın bir sözü var. (Belki de asıl ustalık budur; her zaman acemi olmayı bilmek...). Bazen güzel şiir yazalım, anlamları imgelerle donatalım derken, satırları karmaşaya sürükleriz. Ama sizin şiirinizde, işte tamda Turgut Uyar'ın anlatmak istediği usta sadelik var. Ve şiirleriniz de sesiniz gibi kendine has Faruk abi..
Kaleminizin de sesinizin de şiirden uzak kalmaması dileğimle...