Hani Yakabilseydim
Hani gözlerimin önünden
Silebilseydim tozlanmış hayalini
Bir kibrit çakabilseydim bedenine
Yakabilseydim seni yakıp ta
Dibi yok sulara savursaydım küllerini
Hani gözlerimin önünden
Silebilseydim yürek ağrısı hayalini
Son kurşunumu sıkabilseydim
O buz mavisi bakışlarına
Sıkabilseydim de
Görmez olsaydın dünyayı bir daha
Demem o ki benim bu kahrolası ellerim
Asla dokunmaz olsaydı
Senin o bağ bozumu tenine
Ve sinemi açabilseydim
Hiç korkmadan hiç çekinmeden
Açıverseydim ihanetine
Yo... Bu akşam delirdim ben iyice
Üstüne üstlük alkollüyüm de
Kendi yapboz hayatımın
Her bir karesinde lanet olası sen
Hani enkaz artığı şu kalbimden
Söküp atabilseydim sevgini
Gömebilseydim zift karası topraklara
Birde ağıtlar yaksaydım
Benim bu imkânsız aşkıma
Yine saçmalıyorum enine boyuna
Ben kim hayalini yakmak kim
Ben bu kadar yiğit bu kadar mert miyim?
Sana son bir sır vereyim duy/ma
Gönül âleminde devrilen
Vagonların altında kaldı
Benim bütün cesaretim
Şimdi tek tesellim
O hiç görmek istemediğim
Aklımdan çıkıp gitsin diye
Ne mücadeleler ettiğim hayalin...
2/
Şiirin aslında gözden kaçan bir durumu vardır. Şiir MASUMDUR ve MASUMİYETLİĞİN temsilciliğini amaçlar. Şiir safça yürekten geldiği gibi yazılmalıdır. Şiir evrilip çevrilmemelidir ve hatta notalara dökülüp şarkı bile olmamalıdır. Son yıllarda arabesk tarzında müziklerle şiir olmayan tamamen ticari amaçlı şiirler sidilere kopyalanıp piyasaya sürüldü. Rahmetli Yusuf Hayaloğlu ve benzerleri ne yazık ki bu işe soyundular. Demem o ki şiiri yolundan çıkarıp şiire çeşitli etiketler takıp şiire ihanet etmişlerdir. Şaşarım. Rahmetli olmuş şairlerin şiirlerini eşleri dostları pazarlayıp ticari kazanç elde etmek için her yolu denemişlerdir. Aynı şekilde romanlarımızda bu gün tv kanallarında yeteneksiz ellerde rezil olmaktadırlar.
Yukarıdaki duran şiir Masumdur. Şiirde aradığım budur benim. Masumluk ve Çocukluk. Saf ve Utangaç...Kutlarım şairi...
1/
Şiirin hallerindendir. Usta şairler var. Türkiye Cumhuriyeti' n de sesini bıraktım duyurmayı sınırlar dışına taşmış hanım şairler neden yoktur sorusu sık sık kurcalar garip beynimi. Usta şairler ustalıkla dizelerini yazarlarken sözcükleri önceliklidir. Yani şiire oturmadan şiir dizesi içinde geçecek sözcükleri bir yere not ederler ve o sözcükler üzerine şiiri yazmaya çalışırlar. Biz biraz şiir bilenlerse bunu şöyle tanımlarız, kurgu şekil imge biçim akış coşku postmodern normal ya da anormal gibi. Usta şairler için şiir gerçekten de budur. Şiir eleştirmenleri yoktur. Çünkü şiire yön veren duyguları hem kendilerinde hem de usta olarak adlandırdıkları şairlerde pek yoktur. Bunun nedeni şiiri mantıksal açıdan değerlendirip duyguyu şiiri şiir insanı insan aşkı aşk yapan duyguyu ikinci plana fırlatıp atmalarında yatar. Sitelerin çoğunluğunda usta şairler diye bir bölüm vardır. Neden vardır? Bence bu bölümlerin kaldırılması gerekli. En basit usta şairler artık şiir yazmıyorlar. Geneli ölü. Diğer bir konu usta şairlerden biri bile aa deyip bu site benim şiirlerimi yayımlıyor diye siteyi tıklamaz hatta adını bilmez. Bu açıdan da bakmam gerekliydi şiire.
O hiç görmek istemediğim Aklımdan çıkıp gitsin diye Ne mücadeleler ettiğim hayalin.
tebriklerimle
👍👍👍
Anılarda yaşatılan köşesi yanık mektuplar misali sali göğüs kafesinde kıymet bulan unutulmayan, unutulması mümkün olmayan,zaman zaman güneşe görücüye çıkan içten sıcak,sağanak manidar duygular Köze düşen engin yüreğe hüzünlü yazsada mahir kaleme selam olsun İyiki varsın gönül insanı İyiki şiirkoliktesin 👍👍👍 Saygılarımla hüzün çiçeği
Aşk, sevda sekteye uğrasa da zaman zaman sevgili ve hayali gelip geçer insanın ruh ve duygu dünyasından. Hüzünlüydü kutlarım içtenlikle Atiye hanım...😅