Has Bi Hâl
kendimi pek ciddiye alamıyorum komutanım
bir yanım rüzgar esse dağılacak
bir yanım kadim medeniyetlerin ölümünü görmüş
misal elimde tuttuğum bu silah hangi yönde patlayacak ben bilmem
yurdumun bütün sara nöbetlerinde nöbetçiyim sanki
bana süresi yok bu ölümlerin
bunca uzun bunca yorgun kalakaldım
desemki her bir hücremde bir intihar var
bunu size ispat edemem fakat buna inanın komutanım
size doğruyu söylüyorum allahı ben öldürmedim
karasal iklimlerde karamsarlaştım böyle dersem yalandır
kara gözlü bir kız vardı ben önce orda boğuldum
ilaçlar aldım üç günden fazla uykusuzum
ve aslında kendimi taşımaktan yorgunum
vallahi bir imkanını bulsam uçurumdan atıp kaçacağım
fakat hayır komutanım ölümden söz etmiyorum
ölümü ölümle bölecek gücüm yok
ben biraz yok olmaktan söz ediyorum
siz ona hiçlik dersiniz bir başkası başka birşey
ben kelimeleri sevmem komutanım
kurşunun güzelliğini değil hedefi tutturmayı seçerim
belki bu yüzdendir iyice yalnızlandım
ve dedimki,
hey! tanrım! ikimizde yalnızız farkında mısın?
düşündüğünüz gibi değil komutanım
çok öncelerde hepimiz tek bir yalnızdık
yani şimdi değişen tek şey dağılmış yalnızlıklarız
oysa ben bunca geveze değildim
belki yine değilimdir
çay içer misiniz komutanım
ben kaderin topuklarına sıktım
o gün bugündür her işim ters gider
yani zaman zaman düşünmüyor değilim
kaderim doğru yoldaymış belki
ben gidermişim ters yöne
bilmeyizki komutanım kördür çünkü insanoğlu
üstelik levhamız yok işaretimiz yok
hani olsa bir tabela yolumuzu bulurduk
örneğin hepimiz bir ormandayız hava karanlık
insanlar birbirine çarpıp kanla yolu buluyorlar
bana bütün tarih böyle gelir komutanım
kan izini takip edip geçmişi buluyoruz
fakat neden böyle olsunki diye soramam
soramam bunu çünkü biliyorum bu bir var olma savaşı
bir ispat ihtiyacı bir yarış bir rekabet
ama size şunu itiraf edeyim ben tanrıyla yarışamam
denemedim değil bunu denedim ve yenildim
bi keresinde köpeğim ölmüştü elime düşmüştü başı
köpekler ölür komutanım
sonra birgün bir arkadaşım boğuldu
bi keresinde de dedem öldü
arkadaşlarda ölür komutanım dedelerde ölür
yani herkes ölür gider siz kalıp ölülerle yaşarsınız
bi yerde bir kız zayıflamak ister ölür
bi yerde bi erkek vücut geliştirmek ister ölür
birisi meşhur olur ölür komutanım
bi yerlerde bombalar patlar ve yasalsa susar insanlar
değilse feryad-u figan
bizi kim öldürüyor komutanım
kim o bize bizden fazla hükmeden
ben uyuyamıyorum komutanım bir sağa dönüyorum bir sola
sağımı solumu inkar edemem bunu herkes bilir
bunu herkes bilir sağım sarımsak solum soğan
keşke karıştırsaydım bazen bunları
keşke böyle yaklaşmasaydım kendime ve size
ama bakın bunlar bile onca mühim değil
başka meseleler varki hayat en zoru
ama nasıl yapalım onu nasıl mavi olsun
nasıl yeşil nasıl kırmızı
bir çiçek bahçesine dönsün şu dünya desem
fazla romantik olur ben öyle birisi değilim
ben öyle birisi değilim komutanım
kendimle savaştayım.
teşekkür ederim Sermin hanım :)
Hangimiz değiliz ki kendimizle savaşta be şair
insanlığa baktıkça sorgu başlıyor içimizde durmaksızın
inancımızı dahi yeniden gözden geçiriyoruz ne yanlış ne doğru
tam bir kaos içindeyiz vesselam
Tebriklerim duyarlı kaleminiz ve yüreğinizeud83eudd20ud83eudd20ud83eudd20
hangi düşünürdü hatırlayamıyorum şöyle bir sözü vardı, birgün kendini tanımaya başladığında dünyanın neden bu halde olduğunu anlayacaksın.
tesekkürler Ahmet bey.
Savaşların en önemlisi o kendin ile nefsin ile olan gerisi fasa fiso güzel şiirdi tebrikler içtenlikle...👍👍ud83eudd20