Hasat

Bu kaçıncı hasat, kaçıncı yeniden doğum

Beden beden , bu kaçıncı konum

Düğümlendi dünyaya hep bir boğum

Göçebe denmez buna sürtük mü benim ruhum

Bir tekamül ki bir türlü tamama ermedi

Onca hasat! Hepsinde bir ben mi vasat

Binbir parça oldu özüm , kalansız bölünmedi

Peçesiz mi gördün , henüz sona gelinmedi

Unutkanlık perdemde börtü böcek

Aradan sızanlar mı acaba gerçek

Ben insan, ben kadın, ben çocuk, ben erkek, ben bebek

Kaç doğumda daha ruhum kabzedilecek

Kaç hasat gördüm inan bilmem

Kaç yerde müşterek mührü var

Kaç sözleşme daha devirir, binlerce beden

Hangisi kaldı benimle , özrü mü var !

Negatifi , pozitifi, enerjisi

Katman katman ruhumdaki alerjisi

Kanatlarımı söken kim ?

Ademoğluna mayalayan !

Adım adım yol çizen kim ?

Sarmallarımla oynayan

Gökten gelenler de kim !

On ikiden ikiye , zekadan da geriye

Bizi böyle bir zehre

Durmadan bulayan kim!

Elim, kolum, gözüm

Bu boyutta sadece bunlar mı özüm ?

Ben kanatlarımdan vazgeçmedim

Her hasatta beni budayanlara tüm sözüm

Rüzgarı, yağmuru ve çamuru

Rahimde bulayan, bitmez kazan !

Yeni üflenmedi ruhum ve hep dip kazıyan

Bir kaç deli gördüm aynadan

Sanki benim gibi yansıyan

Çamur ve yağmur , biraz Adem

Biraz Havva soluyan!

Lilith gibi kıskanan

Yirmi gecede yirmi gündüzü

Ruhları bir bir avlayan

Korkudan kırmızılara bulanan

Eva torunu, Nuh’un soyu!

Kamburunda dedesi bir giz boyayan

Yükselen sularda hasata uğrayan

Yine ben miydim gemisiz kalan !

Yüzyetmişsekiz dünya gezdim

Her birinde sanki hep biçildim

Ayrı ayrı hasat!

Söylesene ben neye seçildim!

Peygamber değilim, mushaflarım eksik!

Çarmıha da gerilmedim!

Hiç bir ateş serin olmadı bana

Taifelere hükmüm yok!

Belkisin tahtı gelmez bana ..

Adım yazmaz cennetinde !

Kovulmuşların soyundan mı geldim yoksa!

Kanatlarım yok diye mi bunca zaman

Hebasız gömülü ve onca mezar bin yalan !

Kurtuluşa kilit mi vurdular !

ondokuz harfle mi açılır tüm kapılar

Şerrinden sığındığın mı düşman

Şerriyle bilinen mi karalar …

Bu kaçıncı hasat, kaçıncı yeniden doğum

Yüzyetmişsekiz dünyadan geçti yolum

Tekamülü bu lanetli soyun

Kanatlarımı verin geri

Ruhuma hak değil böylesine bir oyun

Melezi, insanı, düşen meleği

Mağarada asılmış , sihrin iki zembereği

Vaadiyle baş döndüren

Kuyudan Yusuf’a

Çarmıhından İsa’ya

Ateşinden İbrahim’e

Üstün kılınandan

Lanetli soya

Verin kanatlarımı artık bana

Eflu’ya ve Efrahim’e

Başa ve sona

Ol deyince oldurana

İsyan eden kovulana

Onikiden ikiye

Zekadan da geriye

Havva ile Lilith’e

Gökten inen elliye

Anu’ya ve Marduğa

Amon Ra ile Firavun’a

Son bu kez diye haykırıp

Ruhu bedende hapsolana

Geri verin kanatlarımı artık bana!

21 Aralık 2022 35 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar