Hasatsız Z/amanlar
Nefesi içine sığmayan kızgın bir dev
sarı sayfalardan akıyor kuzguni siyahın içine
sininde ezan tınısı yükselirken sol döşünde bir seyrime
haykırsa duyan olur mu kimsesizlik hücresinde
kızıl alevin ortasında yanıyor ayakları
kar suları emmiş başak taneleri
bir tarafı hep bereli...
dökülür hasatsız z/amanların
yüreğinde bir cendere kuyusu
çaydanlığı ateşte yakar gibi
tırnağını etinden söker gibi
ecel şerbetinde içer gibi
gecenin puslu resminde
_dişleri kamaşır hüznün_
yine o dev pençesini geçirmiş iliklerine
iri kıyım dertler topluyor eteklerine
bir karış kaldım topuklarında
gül dikeni gibi batan...
//ah! ulan hüzün...
'dişini bilersin' zımpara taşı olmuş yüreğinde//
tuzu kuru güneşin salamura koyağında
sızarsın...
kader dört gözlü âmâ dağ -bayır dolaşan
bindiği atın terkisinde yolunu şaşıran
kara kalem yazgılar, silinmezinden akıtınca mürekkebini
tüm makamlar hüzün-i...
küf kokulu limoni duygular
Acısı cefası çok sallasa da Yangını iiçten içe olsa da Bir gül gibi bazen solsa da Gözlere ara sıra yaş dolsa da Olsun, Bir gün nasıl olsa bereketi olacaktır.
Olsun hüzün-i küf kokulu duygular yinede güzeldir...
Harikasın vallah, hissederek belki de aynı duygularla okudum 👍👍 Eline sağlık kalemin daim olsun şair dost
Saygılar..
Yüreğime doldu sırrı ketum yazgılar...
tebriklerim öyle çok ki...
"çaydanlığı ateşte yakar gibi tırnağını etinden söker gibi ecel şerbetinde içer gibi"
Amansız hüzün..
Dişleri kamaşan hüzün,nereyi,kimi ısırsam diye düşünüp,bulur..
Sevgili Ümmü geç olsada hoş gelmişsiniz..