Hasbıhal-(1) Sen Ettin
Ne kattın ki özüme, her halimi ar ettin
Çok mu geldim gözüne, yüreğimi dar ettin
Karlı dağlar aşırdın,yollarımı şaşırdın
Kör ateşte pişirdin, beni behizâr ettin
Ey seyitler seyidi, sana başım ey idi
Bana kastın ney idi, bir virane şar ettin
Bazı adını andım, bazı şeytana kandım
Dünyayı daim sandım, şimdi tövbekâr ettin
Elimde yeşil sancak, adımı kim anacak
Başım büyüdü ancak, aklımı haşar ettin
Bir sefer almamışken, memeye dolmamışken
Henüz süt olmamışken, düpedüz kaşar ettin
Yoktan yarattın beni, neyle ayarttın beni
Sellere kattın beni, gönlümü çoşar ettin
Dert başımdan aşarken, Hasretinle taşarken
Zemheriyi yaşarken, kışımı bahar ettin
Mihnetim sonsuz sana, hürmetim yalnız sana
Ozanca yana yana, ölümle yaşar ettin
Ozanca/İzmir
Eskiyi özleyenlere güzel bir örnek vermiş,Fevzi şairimiz.O kolda yazmak isteyenlere örnek olabilir.Ancak ana dilimizi bozmamak koşuluyla.Çünkü dil yaşayan bir elementtir,ama yabancı sözcükleri doldurmaya gerek yok,Böyle giderse zaten dilimiz ,İngilizceye dönecek.Yazar ve şairlerin bu oyuna gelmemelerini öneririm. sevgilerimle.