Hasret

‘’Bilmem meni niçün atmış unutmuş,

Ehdi peymanına kurban olduğum.’’


Bir türkü dinlemiştim Zeynep Hanlarova'dan,

Alıp götürüyordu Kaf dağlarına.

Hissediyordum içe işleyen,

Dalga dalga akan yürek sesini.


Hasret rüzgârlarydı bağrıma esen.

Bulutları tutmak,

Kuşlardan haber sormak,

Rüzgârlarla uçmak istiyordum.

Unutmuş muydum unutulmuş mu,

Yoksa dağlar mı izin vermiyordu,

Denizler mi?


‘’O menim sevgilim, o menim sunam,

Bilmem harda kaldı o nazlı turnam?’’


''Turnalar selam söyleyin'' diyordum

''Bal süzülen dudaklara , lale renkli yanaklara.''

Ceylan gözlüme türküler söylüyordum

Çektiğim hasreti anlatan:

‘’Çektiğim naleden niçün uyanmaz

Şirin rüyasına kurban olduğum.’’ diye.


Rüzgârlara söylediğim türkümü

Katar katar develerin geçtiği

Uçsuz bucaksız çöllerde dinlesinler,

Duysunlardı hasretimi.


Çadırlar uzaklarda

Öbek öbek ak aktı,

Sürü sürü atlar

Toza dumana katmıştı dağları.


‘’Hicranı kalbimi yandırar yakar

Gözlerim yollara bakar hey bakar’’ diyordum.


Yollara,

Yalan yollara,

Yılan yollara…

Ceylan gözlüme sesleniyordum,

Yellere,

Kara yellere,

Bora yellere…

Ve yankılanıyordu sesim içimde :

‘’Ceyranım,

Ceyranım,

Ceyranım’’ diye.

06 Mart 2019 14 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 5 yıl önce

    ..çok içten dillenmiş samimi sözcükleri kocaman bir yürek olup konmuş şiir başlığına çokça anlam vardı o 'hasret' türküsü içinde..kutluyorum tebrikler...