Hasret Rüzgarı
Gülü de bülbülü de incitmeden özledim,
Yine senden uzakta yapayalnız kaldım ben.
Dans eden martıları tek başıma izledim,
Sen ufukta doğarken eridim, ufaldım ben.
İçinde kaybolmuşum kanayan bir yaranın.
Ne rûhun farkındayım, ne rûhumu saranın!
Boşlukta sallanıyor dumanı sigaranın..
Lanetli bir şehirde hûlyalara daldım ben.
Bahara mı saklasam güzden arda kalanı?
Tek gerçek var dünyada, o da aşkın yalanı!
Affet, çoktan unuttum Robinson, Jan Valjan'ı!
Sahte kahramanları gözlerinden çaldım ben.
Buğulanmış gözlerin bir intihar yeri mi?
Yeşil kelebeklerin bir günlük kederi mi?
Bir görünmez gerçeğin yumuşak elleri mi?
Malum sorular arttı, yine de azaldım ben.
Gecenin kıyısına yaslanmaksa teselli,
Şiirin kuytusuna saklanmaksa teselli,
Hecenin sayısına aldanmaksa teselli,
Teselli rüzgârına uçurtmamı saldım ben.
Müslüm Gürses dinlemem, efkarlanmam dilersen.
Neden şair olmayım, gözyaşını silersen?
Sûretler sana dönmüş; renkler sen, türküler sen...
Karanlığım; rengimi susuşundan aldım ben.