Hasret Treni
Bindim işte,cesurca,
Bu sefer,hasret trenine,
Dayanamadım artık,sonsuz hasretine,
Herkes birine gidiyor,birini arıyor,
Yarım kalmışlıkların,sisi çökmüş trene.
Hareket etmeye başlıyor,vagonlar,
Raylar upuzun,olmadığın yıllar gibi,
Elimde,sararmış bir resmin,
Mutlusun,baktıkça benim olduğum gibi,
Bu kez inancım tam,seni,kendimi bulmaya.
Kompartımanlar arasında geziniyorum,
Herkes,kendi uğraşında,kendi hasretinde,
Kimi benim gibi,sevdasına,
Kimi,ailesine,dostuna hasret,
Hepside,hatalı benliğim gibi,bunu biliyorum.
Bazı duraklarda duruyoruz,hasreti bölerek,
Kavuşmalar görüyorum,pencereden,
Sıcacık,içten,hasret kokan buram buram,
Hiç seni aramaya gücüm yoktu oysa,
Kalbim,sağduyumu ele geçirene dek.
Birazdan,benim durağa gelecek tren,
Benim,kalbimin,ruhumun durağına,
Heyecanlıyım,ilk kez,birine kavuşuyorum,
İlk kez,hasret beni yenemiyor,
Ben onu,mağlup ediyorum,gülümseyerek.
Seni görüyorum,ordasın,bir banka oturmuş,
Yine o kırmızı elbiseyi giymişsin,
Sana aşık olduğum,kalbimin ısındığı,
Yanına geliyorum,koşarak,
Kalbinde başkası olduğunu,fark edemeden.
İçim burkuluyor,kalbim kırılıyor,
Anlıyorum,sen,tanıdığım sen değilsin,
Hasreti yenmişken,ben biçare,
Zamana,yeni aşkına,buyun eğiyorum.
Neyse,birazdan yalnızlık treni kalkacak,
Koşarak,göz yaşlarıyla,ona yetişiyorum.