Hasretimin Dikeni
acısı kavruk bir hikayeden düştün
gözlerimin kan kızılına
akşamdan kalan kederli cümleleri topluyor devrik anılar
mektup sanıyorsun ya yazdıklarımı
ama öyle değil
tozlu yolculukların kimsesiz yanı kaldı göz çukurlarımda
ve eriyorum
yüzüme serpiştirdiğim
özlem ateşinde
deniz kokulu ayak sesleri geliyor
taaa ötelerden
dur ses etme
çocukluğum cılız sesle
geçiyor ölü balıkların arasından
hatırlamak istemiyorum artık
yak gitsin
geçmişe takılı kalmış
kahkaya karışan ahraz ağlamaları
yitirdiğim ne varsa
hala tütüyor acısı gönül aralığında
sıkı sıkı kapat bütün yoklukların kapısını
ve sen benden sakın gitme
hüznüme gül koyan sevdamın hasret dikeni
sen yüreğime b'attıkça güzelsin ki
Bir yolculuk anında Mabel'in müphem şarkısına eşlik etti şiiriniz. Varolunuz.
Şiir şöleni derim ben buna... Teşekkürler şiire doğurduğunu için...