Hasretin Kavgaya Döndüğü Yerde
Dağlar yankı, dağlar suskun, Yüreğimde köz, dilimde isyan. Toprak kokar burda, yanık buğday, Geceleri ayaz, gündüzleri yangın.
Yollar uzun, yollar çıkmaz, Her adımda bir acı, bir yemin var. Ey sevda, ey can, Düşmedik daha bu yolun sonunda, Söz vermişiz bir kere, yürürüz kanımızla.
Uzakta kalmış köyüm, evim, ocağım, Yıldızlar göz kırpar, yollar alay eder, Ama bilir misin, canım, bu yollar, Sadece ayak izleriyle değil, Özlemle de dolar.
Sesini duyarım, fırtına gibi gelir, Sözlerin savurur içimi, yıkar geçer. Bir selam gönder bana, umudun tükenmezliğinden, Bir damla yeter, hasretini dindirmeye.
Gözlerim yolda, ellerim tetikte, Bir sabah gelecek biliyorum, Kavgaya durduğumuz yerde, Birlikte yürüyüp, birlikte kazanacağız.
Çünkü sevdamız büyük, çünkü derdimiz derin, Çünkü bu toprak, bu dağlar, bu yollar, Bizimdir, senindir, bizimle dirilir. Kavuşacağız bir gün, ey yarim, Gözlerinde bulacağım o kayıp cenneti.