Hasretin Sabaha Karşı Güneşin Doğum Sancısı
günün ilk ışıkları,
yanmaya başladığında sevgilim,
gözlerin,
güneşe fısıldayacak adımı,
bir sabah ezanı sakinliğinde,
bir gece karanlığından kurtulacak,
serzenişlerinin kuytu basamakları..
sabahı bulduğunda gökyüzü,
aya veda ediyor olacak,
gözlerin..
ki onlar bir rüyadan,
uyanırcasına,
çıplak..
mahmur...
tedirgin kimi zaman...
bir akşamı kapatır gibi,
utanacak ellerin,
tutmaya ellerimin titrek parmak uçlarını,
ve gözlerin kaçıracak gözlerini,
sana bakamayan gözlerimden,
bir martı gibi kanat çırpacak,
yüreğim,
fısıldıyorken sevgilim,
sözlerinin en kuytuluğunda,
titrek ve uçarı kimi zaman...
sokaklar boş sevgilim,
sana çarpan kalbimin,
varlığına tezat..
düşler düğün alayı,
gerçekler matem..
ellerimi tutmuyor,
utangaç güvercinlerin..
ne sesim yükseliyor,
bulutların arasından,
ne gözlerin,
güneşin olanca sıcağına meydan okuyor,
usulca yaklaşıyor sevgilim,
titrek ve hasret kokan,
bakışlarında ellerine..
ay veda ediyor geceye,
güneşin doğumuna sancılar kala,
sessiz bir umuda koşuyor,
kalbim yetişircesine arkandan,
ellerim uzanmıyor kıyılarına,
ki gözlerin sancıların doğumunda,
rüyalar matem,
gerçekler kaçarcasına...
sana geliyorum,
sevgilim...
güneş yükselirken,
dağların arkasında...
ve bir varoluş kavgasında...
Mayıs / Antalya
Güneşin doğuşunda da insan ilham geldi mi karalıyor bir şeyler, hem de sevda dolu güzel mısralar. Kutlarım Sıla hanım...👍
Sabahın ilk ışıkları ve ilerleyen zaman akşamın kendini göstermesi bizlere hep geçmişteki iyiyi düşünmemizi söyler.Yaşamı dünyayı evreni güzel algıladıkça böyle güzel şiirler ortaya çıkıyor.Selamlar.