Hastayım

Her aşkın yüreğime bir delik açtığını ancak şimdi anladım
Yollar sanki tuzak ayaklarıma
Her yediğimden birazcık bir şeyler de yapışınca bedenime
Kilolar da yüz otuzu bulunca
Suçluymuş gibi, şimdi dargınım
Yolda yürüyemeyen ayaklarıma

Mezemi zerzevatın kemikte yetişeninden istiyordum
Yumurtanın bile sadece sarısını getirtiyor
Üstüne zeytin yağı ve kırmızı biber serptiriyordum
Tek porsiyon yemeği gözüm görmezdi bile
Rakının şişesi yetmezdi tabii, eve dönünce
Şair karısı olmak biraz gurur, biraz da gözyaşıdır diyordum

Şimdi hastayım demeye utanıyorum
Zaten kimse de inanmıyor bana
Ben artık evde Azrail bekliyorum, oğlum baba sen ölmezsin diyor
Kolumdan tutup beni doktora götürmeyi aklına bile getirmiyor
Bir de dostum var biraz uzakta durmadan akıl veriyor bana
Ölümü ağzına bile alma diyor.

Göğsümde bir değirmen taşı
Buldu mert göğsü hiç de gidici değil, eziyor da eziyor beni
Ertan'a, Nurhan'a hadin sizi bari sağlımda evlendireyim diyorum
Onlar da sözleşmişler gibi aralarında 'biz seni evlendirelim' diyorlar
Olmaz, bu ağır yükün üstüne bir yük daha alamam

Bulgaristan'da da var bir kızım, gavur ananın gavur kızı
İki de bir sen yalnız olmazsın, getireyim sana bir gavur karısı
Bak bak bari bir de papaz getir beraberinde, hep beraber ıstavroz çekeriz
Kızım iyidir Allah aşkına, yüreği aynen babasının yüreği
İki de torun verdi ya bana dünya tatlısı
Gelirler her yaz yaşama azmi verirler bana

Benim yazdıklarıma aldırmayın siz dostlarım
Hastayım işte, beyin durmuş, manyaklaşmışım biraz da
Ben nice taşları erittim
Eriteceğim göğsümdeki bu taşı da
İnşallah yazmaz:
'bu adam öleceğini bilmeden yaşadı'
mezarımın taşında