Hatırlar mısın?
hatırlar mısın;
bir mumun alevinde bulduğumuz gökkuşağını
adını aşk koymuştuk...
senden kalan tek hatıraydı
bana arta kalan tek acı...
onu da gömdüm yürüdüğümüz sahilde kalan ayak izine
bir daha aşk denen yalana kimseler kanmasın diye...
bugün ihtiyacım vardı o gökkuşağının gülüşüne...
gittim o el ele yürüdüğümüz
ıssız ve kentsiz sahile;
ne o izden eser vardı
ne de senden sevgili...
tekrar yürürsen belki
ama sanmıyorum!
ne aynı yerde izin kalır
ne o gökkuşağı üzerine basan ayağın sahibine rengini uzatır...
benimle yürürsen belki
ama tekerrür dediğin tarihten ibarettir
tarih ise; yalnız anlayana ibrettir...
gelme,git bu yüzden!
benim dünyam belki karanlıktır
belki de ben karartmışımdır kabul!
ama bundan sonra değil bir mum ışığına
kocca gökkuşağına ihtiyacım olsa
o kuşağı yürüdüğün sahilde takmam belime...