Hay Aksi
Yüreğim hasret güder
dağlarda çoban
Masamda salatası
Aklım uçuk
fikrimde çıban
Ah şu sarhoşluk
Bir lokma almadan piyazdan
Yalpalayıp giderim birazdan…
Yine kırdık işte
Kafayı, kalbimizi, oyuncaklarımızı
Işıkları yanan evleri gördükçe
İçerime oturur ince sızı…
Hangi sokakta yaşıyorum ben
Hangi mahallede
Kim oturuyor
Dertlerimin üzerinde
İstesem zalimleri üzerim de
Karıncanın dahi günahını taşımak ağır gelir
Vefasızlık yok üzerimde…
Ki masumiyet dediğin
Şifası keşfedilmemiş çiçek
Misafirlikte uyuyakalmış çocukluğa dair
Bakarsın bizi de oyalar yazdıklarıyla
Başkalarının çektiği acılardan söz araklayıp
Gönül hırsızlığıyla yargılanan bir Şair
Sanki akvaryumda gibiyim bu şehirde
Hâlbuki aşktan bahsedecektim şiirde
Ama gidince son Tramvay
Son Otobüs
Son Taksi
Kalakaldım arafta
Ve son sigaramın efkârlı nefesine güvenirken
Ateşim bitti
Hay aksi!
Uzun soluklu şiirlere nadir rastlanırken sayfanızda okuru şaşırtan bir şiir olmuş. Kaleminize sağlık.