Hayalet
Gidişini önemsemedim başlarda,
Hep seni aradım farkında olmadan düştüğüm yollarda,
Günleri ve geceleri sen diye önemsedim,
Sen oldu her bir yanım, sardın bedenimi,
Farkında olmadan sensiz olan yitmişliklerin,
Hesabını tutamadan kaybedilmişliğinin,
Dumanı tüten bacalar gibi tükenmişliğinin,
Acısını taşıyorum içimde,
Yutkunarak çekiyorum her nefesi,
Tutkunun ötesidir bu, aşkın bir üst devresi,
Ve...
Makamların da en güzelidir, yokluğunun melodisi...
Bazı şeyler var derinlerde yaşayan,
Kişinin kendisinden bile sakladığı gerçekler de var,
Ne zaman söner peki böylesi yangınlar,
Kıyamete kadar gider mi?
Bir sabah uyandığında ansızın biter mi?
Sönse de üzerinde dumanı, yine de tüter mi?
Yaş ne kadar ileri gitse de,
Genç kalıyor geçmişte bırakılanlar,
Sorular ve sorgulamaları bitmiyor insanın,
Biliyorum kapanmaz hesabı böylesi sevdaların,
Ne var ki, hep bir eksik, hep bir noksan,
Bu şekliyle nasıl sürer ki yaşam?
Geçmişteki yaşanan aşka benden selam et,
Hatırlarsan...
Ve beni bıraktığın halimle hayalet,
Çünkü değişen şeyler var,
Ben bedeni dünyada kalmış bir hayalet!
Aynen, teşekkürler Ömer Bey...
Bitmiyor, gitmiyor, sönmüyor, dinmiyor! Ama her gün yeni bir umut.
Saygı ile...