Hayat Kısa, Kuşları Beyaza Boya

....
Vazgeçmiştim...
Ne varsa tarihime dair,
Gömmüştüm kekremsi topraklarına...
...

Gözyaşları değişmiyormuş,
İnsandan insana..
Acının rengi yokmuş,
Kim olsa,
Kim ölse,
Dokunurmuş bulutlara..

Ki bulutlar sanki sana benziyorlar,
Bazen gülümsüyor,
Bazen siyaha çalıyorlar...

Diyorum ya,
Vazgeçmiştim...
Nefes almak neyime yetmiyordu ki?
Ne yapacaktım masmavi gökyüzünü?
Sanki umudu mu anlatıyordu geçtiğimiz,
Sokaklar...

Bisiklet süren çocuklar,
Seni düşündürmeseydi eğer,
Kolay olur muydu Kordon'da yürümek?

Köşedeki amca,
Yaşlı gözlerle tezgahında ki mısırlarını bitirmek istemese,
Ne değişirdi yaşamımıza dair?

Teneffüste küçük bir çocuk,
Düşüp dizlerini kanatmasaydı,
Ya da birbirini itmeseydi iki genç,
Koridorda yürürken...

Yine de acıtır mıydı içimi,
Yaşıyor olmak?

Umut beslemek,
Her sabaha...

Güneş için dua etmek,
Her gece...

Mümkün olur muydu?
İyi ki diyebilmek...

İşitir miydi
Semahlar döndüğün,
Yarının
senin uçsuz mavini?

Gece leylak kokar mıydı?
Ardından kalan yaralı kuşların,
Sen gibi karışsa sonsuzluğa...


Küsmüştüm...
En çok kendime...
Sana değil hiç bir zaman...

Kırılmıştım...
En körpe kanatlarımdan...

Öylesine haylaz,
Öylesine kederli...

Dedim ya,
Vazgeçmiştim...
Ki..

Bir kare fotoğrafın,
Üzerinde bir not,
Karanlık dünyamıza dair..

Umut..
Mavi...
Beyaza boyalı bir kalem,
Senden kalan...

Kime anlatabilirim,
Terkedişini...

Peki ya,
Tutamayışım...

Ya döndürememek seni,
Çoğum gitmiş seninle,
Karanlığın orta yerinde,
Maviye değen ellerinle...

Öyle özlemişim,
Öyle vazgeçmişim ki,
Özlemekten...

Öyle itmişim ki,
Derine...

Leylaklar,
Nergisler biriktirdim içimde,
Sana dair yaralı kuşlar,
Besledim büyüttüm...

Koştum...
Dallarında buldum,
Korudum...
Eskitmedim,
Renkli fotoğraflarını...

Çerçeveletemedim de belki ama,
Yaşanmamış da sayamadım...

Şimdi öyle bir şey ki,
Düşlerin...
Çok uzaklarda bir çocuk diyorum,
Düşünüyor seni...

Vazgeçmiştim,
Çocuk olmaktan...
Gülmekten...
Göğe bakmaktan...
Mavinle ısınmaktan...

Öyle tutsak ki ellerim,
Kimi tutsam düşerken,
Sanaydı sanki yetişmelerim...

...
Demişsin son mektubunda,
" Karanlık dünyamda,
Beyaz bir iz bırakabilmen umuduyla..."

Bıraktım mı bilmem,
Cevapsız artık,
Sona karışmalarımız..

Dedim ya,
Vazgeçmişim,
Çoğum gitmiş seninle,
Yaralanmış kuşlarımız,
Kanatları kırılmış...

Yine de, martılara
Devam etmişim simit
Atmaya...

Yetişmediğim her an,
Daha çok koşmuşum...
Daha bir sarmışım,
Dizi kanayan bir çocuğu,
Ya da siper olmuşum,
İtişen iki gencin arasında...

Yasaklamışım,
Umutsuzluğu çocuklarıma...
Ölmek...
Gitmek...
Vazgeçmek...
Demeyin demişim onlara...

Kalbime kazımışım şiirimizi,
Kim ne derse desin,
Yırtıp atmışım,
Gömmüşüm tarihe..
Kırılgan ne kadar dize varsa...


Sana varamadığım,
Her an için depar atmışım,
Karanlığı beyaza boyamaya...

.................................................................

O'na...
Süreyya dizeleri,
Bize kalan,
Hasret...
Ve Hayat kısa...

14 Ekim 2018 154 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (3)
  • 6 yıl önce

    çok güzel bir şiir okurken çok etkilendim uzun bir şiir hepsini okuyamam dedim ama alıp götürdü şiirin sonuna nasıl geldiğimi bilemedim çok içten duygu yüklü tebrik ederim

  • 6 yıl önce

    Günün şiirini ve şairimizi kutlarızud83eudd20

  • 6 yıl önce

    Yaşıyor olduğumuza işaret eden vurgular güzeldi. Tebrikler günün şiirine ve şairine...