Hayat Sahibini Buldu
Çocukluğumun düşüncelerine benzettiğim bir şehirde tanıdım onu.
El ardından uzanan başka bir eldi adeta sol yanıma dokunan.
Adını koyamadığım duyguların toptancısı gibiydi sanki
Ne oluyor ne bitiyor diyemeden oltaya takılan bir balık oluverdim.
Çok korkuyordum içinde bulunduğum duruma düşmekten ama,
Kendime engel olamıyordum, salıvermiştim ruhumu bedenimden.
Yaşadığı tüm renkleri anlatıyordu bana
Bense o renklerden kendime, onun olduğu bir dünya kuruyordum.
Cesaretsizliğin bedeli ağır olur diyenlerin sözüne geldim
Suskunluğumla harmanlanan o saklı duygularım içimde patladı.
Ben gidiyordum senden ey kısa süreli aşkın resmi
Sen bakmıyordun ama ruhum arkandan el sallıyordu.
52 haftanın adı vardı hayatım kadardı
Umudum kırılmanın hat safhasındaydı
İsyan ve karmaşanın olduğu bir bardak su,
Böyle geçti adı batasıca 1 sene,
Bahar mevsimlerinde dökülen yaprakları anımsa sevgili,
Masum ve bir o kadar hüzünlü savrulurlar rüzgarın eteklerinde,
Avuçlarımın arasına aldığımda seni görüyordum her çıtırdamalarında
Tıpkı senin gibilerdi masum, hüzünlü ve bir o kadar da kırılgan.
Gözyaşlarıma benzettim, toprakla sevişmeye inen yağmur damlalarını,
Sen toprak bense başucunda seni izleyen bulut,
Sana ağlıyordum ey aşkın kendisi,
Sensizliğin de acı kattığı hasret şalgamı içiyordum.
Varlığının kudretinde aciz bir hale düştüm,
Taş kalbimden bir sen yonttum ve gözlerimi kaçırmadan izliyordum
Sana benzetmeye çalıştığım her şeyi yaktım tıpkı gönlüm gibi,
Çünkü hiçbir şey ve hiç kimse sen gibi olmuyordu.
Kıskanıyordum yanağını koyduğun yastığını,
Kim bilir nasıl okşuyordu mışıl mışıl uyuyasın diye
Kıskanıyordum üzerine örttüğün yorganını,
Nasılda sarılıyordu sana üşümeyesin diye,
Acaba bu ben, bir gün yastığın ve yorganın olabilir miydim?
Hayal meyal bir ses işitir oldum ahizenin diğer ucunda
Üşümüş bir sesti bana seslenen
Sanki hiç ısınmamış ve acı çekmiş gibiydi,
Bu aşk olamazdı, Çünkü aşk acı çekmez, çektirirdi ey aşkın kelamı,
Ruhum dirildi bir an sonsuz yaşamında
Kalbimi sallıyordu heyecandan ve geldi geldi diye haykırıyordu.
İşte o an ben cahil bilge açtım ağzımı yumdum gözümü
Yüreğimin dilime söyletmeye beceremediği şeylerin hepsini saydım.
Rahatlamıştım ama hayata tam dönemedim, bir şey eksikti bir yerlerde
Ellerimin ellerini arzulayan bir deli olduğunu fark ettim.
Kokun bedenimi sarıyor ve sıcaklığın tenimi yakıyordu,
Yanımdayken bile özlüyordum seni ey aşkın edebiyatı.
Şimdi sana sahip olmanın vermiş olduğu bir şımarıklık var üzerimde
Sana şımarmak, şirinlik yapmak, bazen haylazlık bazen uyuzluk,
Tüm renklerimi renklerine katıp dünyamı daha da güzelleştirmek istiyordum
Çünkü ben resim yapmayı çok severim.
Çizdiğim bu dünyanın sahibi sen ol ama sakın yıkılmasına izin verme
Yıkacaksan da sen yık çünkü sana dair her şey, gittiğin an kıyametimdir,
Kalbimin enkazında bırakma ben zira sensiz bir ölüm mezarı unutulmuş bir bebek gibidir.
Ve seni sevmek Allaha edilen samimi bir yakarışa benzeyen dua gibidir sevgilim.
Ne güzelde saklayamıyorsun bastırmaya çalıştığın duygularını,
Bırak koyuver gitsin, kanasın aksın,
Ezilmiş yanlarına merhem sürmeye geldim sevgilim,
Gel otur yanı başıma ve ayrılma sakın
O dünya tatlısı gözlerindeki inciler süzülmesin yanaklarından
Dokunmaya korkuyorum beni eritirler diye,
Üzülme artık ey aşkın kıskandığı güzellik,
Ben uzaklardan seni sevmeye geldim.
Şikâyetin var biliyorum kahrolası bahtsızlığın sahibine,
Nasılda yaymış kendisini virüs gibi tertemiz yüreğine
Uzat ellerini hadi dokunmak istiyorum tenine,
İhtiyacım var suskunluğunla verdiğin muhabbetine.
Aramanın ne demek olduğunu bilir misin sevgilim,
Nerde olduğunu bildiğin bir şeyi yana yakıla aramak ne demek bilir misin?
Sevmenin bu kadar acı verdiğini sana anlatabilseydim keşke
Keşke kokusunu duyduğum duygularımın kendilerini alıp da karşına koyabilsem.
İşte bunlar yaptı, beni bu hale getirenler bunlardı diyebilsem
Meleklerin cennetin pencerelerini açtıklarını sandım bir an
Yüzümde huzur veren bir hissiyatı duydum,
Gözlerimi açtığımda bir nefes kadar yakınımda olan seni gördüm,
Uyuyordun ve tüm karanlıklara inat ışıl ışıl parlıyordun,
Meğer cennetin penceresinden çıkan hissiyat senin nefesinmiş sevgilim.
Eski bir defter gördüm bağrında barınan sevgilim, ıslaktı.
Anladım ki seni bugüne kadar hep o kör olası ağlattı.
Ey kanayan yarama merhem olmuş sevdam
Senin akıttığın bir damla gözyaşı nasılda yok edemedi şu geçmişi.
Sana uzananı ellerim zannetme sakın sana hayatı sunuyorum
Sessiz kalmalarıma takılma sakın kırmaktan korkuyorum
Kızmalarımı sitem olarak algılama gülüm,
Anlatamadığım duygularımın isyanları.
Sığıntı olmak istiyorum gönlünün en ücra köşesinde,
Hiç bir şey istemiyorum, sadece içinde olsam yeter bana,
Razıyım sana susamaya, razıyım küçücük bir yerde seninle olmaya
Razıyım senden gelen her türlü duygu yoğunluğuna,
Hani derler ya hayatta hep kötüler mi galip gelir,
Aslında sen kötülüğün bana yanlışlıkla yaptığı bir şaka gibiydin.
Nasılda kıskanıyordur şimdi bendeki seni,
Bilseydi devamının geleceğini yapar mıydı bu şakanın gerçeğini.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar huzurlarımda,
Seni yaşamanın vermiş olduğu tat, ruhumun en uçlarında,
Kocaman bir sevgi baloncuğu bıraktım kollarına,
Sen geleceksin diye gönlümün resmini çizdim yollarına.
Utangaç duygularım var seninle harmanladığım,
Ne seni anlatıyorlar ne de seni yansıtıyorlar,
İçimde öyle bir isyan çıkardılar ki benimleyken bile ortalığı yakıyorlar.
Bu isyanı bastırmam yar, kızdığımda gözyaşı akıtıyorlar.
Nerden geldin nerden estin bilmiyorum ama,
Evvelimin ahirine dönüşen bir hal aldın,
Varlığımı bir anlık yokluğunla hırpaladın,
İnce ince işlendin kanaviçe misali gönlümün perdesine,
Ne derdim kaldı ne sitemim, sadece sen varsın hayatta sevgilim...
Bi kadini boyle seven bi adamami .yoksa o adama boyle mukemmel bir siir yazdiran kadinami övgı¹ler yagdirmali👍
kimmiş bu şanslı güzel