Hayata Dair

Keşkelerle süsleme dilini
Sözler uçar bilmez misin
Bakabildiğin kadar bak güzelliklere
Güzel bakmakta yeşertir umutları
Ömür dediğin ne ki
Kırkından sonrası hayal kırıklığı
Öncesi dündü, sonrası yarın
Hazmedebildiğin kadar bugünü yaşa
Mutlulukları çarparak
Acıları eksilterek yaz gönülhane'ne
Atlılar meydanda gider dört nala
Sen ceylan gibi süzül,
Dağlarına var, ovalarında dinlen
Maviliklerinde batır güneşi
Yalınayak kırların olsun koşturduğun
Uçurtmalarında fırfırların
En pembesinden tokaların
Kim nederleri bırak
Her yaşta çocuktur insan
Çocukken insan...
Kitapların olsun sayfalarca
Çoğaltabildiğin kadar umutların
Kalabalıklara dal, dostları ara
Eşle dostla, çiçekle böcekle kaynaş
Arada bir yalnızda kal
Yalnız olmak yanlış olmaktan iyidir
Kulağının arkasında bir kalemin
Cebinin kıyısında bir kağıt
Arada bir bir şeyler karala
Utanma! Şair değilsin
Hayata bir notta sen düş
Güne erken başla,
Müziksiz kalma
Kahvaltısız çıkma
Hep gül,
Gamzende güllerini, eksik etme
En çokta çocuklara göster gülüşlerini
Karşılıksız kalmayacak, söz verebilirim
Sınırların olsun,
Çiğnemeyeceğin kuralların
Arşa değmeyeceksin ama
Kanatların olsun uçacağın
Umutların olsun uçuracağın
Seveceksin elbet, sevileceksin
Yakışan bir kalbe filizlen
Değecek bir kalbi ağırla
Kıracaksın, kırılacaksın
Ne tamirci ol, ne tamirciye git
Neyi beklersen o gelir
Neyi istersen ona kavuşursun
Neyi özlersen o hasretin olur
Nasıl bakarsan öyle görürsün
Hayat bu sağlam irade, güzel kalp
Gerisi yaradan ile aranda...