Hayatımın Birinci Yarısında...
Hayatımın birinci yarısında küçüktüm.
Büyüdüğünü sanan küçüklerden...
Sonradan anladım büyümenin boyla olmayacağını.
Önüne serilmiş gibi bütün pırlantalar
Uzanıp da bir tanesini kapmaya çalışırken anlamışım
Aslında ne kadar da zor olduğunu hayallerin.
Kolay gibi görünmenin yanında
Sadece birer amaç olmaktan çıkıp
Bir yaşam,
Bir varoluş
Ve bir öz olduklarını sonradan çözmüşüm.
Saklandığın yerden çıkınca
İnsanın aslında neden yalnızlıktan korktuğunu anlamışım.
Kalabalığın aslında nasıl bir şey olduğunu bilmediği için...
İçinde bulunduğun durumdan korkmanın
Aslında Allah'ın emri olduğunu,
Bilmediğin, tanımadığın, görmediğin hayatın
Sadece bir kepazelik olduğunu anladıktan sonra
Gerçek yaşamının güzelliğini,
sakinliğini,
senliğini,
çözdüğünü anlamışım.
Hayatımın birinci yarısında küçükmüşüm.
Büyüdüğümü sandıktan sonra anlamışım bunu.
Etraftakilerin sefilliğine,
Ben de ortak olmuşum.
Tam unuttum derken,
Tekrar koşmuşum o ulaşılmaz amaca.
Kendimi kandırmışım yüzyıllarca.
Döndüğümde elim kolum bağlı evime,
Aramışım birilerini,
Sırf "başaramadım" diye haykırmak için.
Sırf başarısızlığımı kabullenmek için.
Acı çekmek için.
Olmamış.
Ben,
hayatımın birinci yarısında,
kendim ve benliğimle,
yine yalnız,
yine amaçsız,
oturmuşum güneş vuran pencerenin önünde.