Hayatımın Ekşisi Canım Cicim
daha dün gibi hatırlarım
seni seçtiğimde pazardan
güneş çiçeği sarılığın nasılda ısınmıştı canıma
seni sıkmadan aldım.
yüreğin acır diye çay çorbaya
sıkmadım,
parmaklarım arasında çekirdeğin
gözleri gülüyordu.
gözlerim buğulandı ayrılır gibi senden
sanki kızımı gelin mi ediyordum.
sen de ben gibi yaşlandı göz kıyıların
için için içinden ağlıyordun
belli ki mutluluk çağlıyordun.
Ve
veda anı gelmişti
toprağın kucağına bıraktım.
o an perde perde geçti geleceğin aklımdan
sen parmaklarımın arasında tuttuğum
minik serçem.
kara topraktan yeşil bir baş uzattın
ince ince tüyleri
anne karnına tekme atan
bebek gibi
sonra el ayak uzattın etrafa
gülücükler
bir avuç kadar olmuştun
öptüm yeşil yapraklarından
tutsun ellerinden dayısı
tay! tay! bak ayakta duruyorsun
Rabbim kem gözlerden korusun.
Şimdi balkonumda boyun boyumu
aşmış,
tavanı delecek gibi göz dikmişsin güneşe
nerede! nerede!
benim annem babam öz kardeşlerim
sülalem neredeler diyorsun
günde bir iki defa sadece göz gezdirmek yeter mi!
hani okşamak yanaklarımdan öpmek yok mu?
çocuklarınız torunlarınız gibi bende
yoksa ben öz değil miyim?
bir yanım ahşap kapı bir yanım duvar
uçsuz bucaksız göğün neden azını görüyorum
bir karış toprakta sıkıştım
neden kuş ayakları gıdıklamaz dallarımdan
bu doğaya aykırı!
özgürlüğüm kısıtlanamaz!
eylem yapacağım!
diyerek söyleniyorsun
04/08/2019 yagmur…