Hayatın Renkleri
Sokaklar sus pus olmuş
Kol geziyor ıssızlığın gölgesi
Süzülmüş kirpikler
Derin uykuda evler
Şehir mahzun yetim kalmış adeta
...Nemrut pazarın sukuneti hakimken vakte
Balkonumun üçüncü parselinde oturmuş sabah kahvemi yumduluyorum
Güneş hayli cüretkar
Cömertçe cihana üflüyor ziyasını
Lakin bir kasvet var havada
Oldum olası sevmem şu pazarları
...Bir Yudum daha alıyorum kahvemden
Yanı başıma bir kelebek konuyor
Benzi solmuş beyhude kahırlanıyor
Mermerin üzerine sıralanmış kalanşolarım(kalanchoe)oturuyorlar karşımda
...Kelebeğin mahzunluğuna dayanamıyorlar
İlk adımı kırmızı atıyor
Üzülme sen nolur
Dokunmayı bilirsen şayet
Hayat benim gibi kızıl ve sıcacık
Turuncu giriyor lafa olanca heyecanıyla
Yok yok benim gibi fosforlu alımlı
Sarı durur mu benim gibi nahif, asil
Toz pembe rengiyle müsemma ince zarif aralıyor konuyu
Bazen de benim gibi uçuk esrik
Tüm şatafatıyla fuşya olan atlıyor
Hiçbirine kulak asma
Tam da benim gibi göz alıcı albenili
Beyaz boğazını temizleyerek
Leydi edasıyla
Bana kalırsa ben gibi
Saf, duru, masum
Hisset yeter ki çek içine
Derken bodur güllerim de tepkisiz kalamadılar
Yabanın alına gülüne bakma
Alını gülünü kendin boya
Benjamin yeşilinin ağırlığına yaraşır üslupla
Onların farklı farklı tablolarına kanma
Zira tümü mevcuttur hayatta
Rengarenktir işlemeyi bilirsen yüreğine
Bilirsin lacivert de bir renktir
Dedi bilge bir edayla
...Dalmışım onların sohbetine
Meğer o kelebek
Nobran yüreklerde örselenmiş
Kanadı kırılmış ruhum imiş
Kucak açtım sardım sarmaladım
Sevgiyle bastım bağrıma
"Menekşe"
Balkonumun üçüncü parselinde oturmuş sabah kahvemi yudumluyorum.... güzel bir mübalağa idi... Kelebekler menekşeleri severler bilirsin... Sağlıcakla... Kutlarım.