Hazanın Hatırlattığı
Ne zaman,
ki zaman hazan..
İliklerine kadar kurumuş,
beti benzi atmış, sararmış bir yaprak.
Fettan,işveli bir rüzgarın,
cazibesine kapılıp düşer peşine..
Benim de aklıma düşüverir,
otuzyedi yıllık bir pişmanlık,
ve;
Tutunduğu dalın kıymetini neden bilemediği.
Dönüşün olmayacağını bile bile,
kendime dahi yabancı,
......................yalancı sözlerim..
''Özledim,
...............çok özlüyorum! ..''
Kırksekiz yaş gözlüğümden,
aklımın imbiğinden süzülen..
Masamın etrafında çöreklenmiş çocukluk özlemim.
Didik didik edilmiş bir geçmiş,
ve sorgulamalar..
Acaba;
O günlerde sorulsa,
nasıl düşünür,ne söylerdim.
Hiç hatırlamıyorum,unuttum.
Galiba,
o zamanlar büyüme telaşına düşmüş bir çocuktum.
Kadirkıymet bilememek bu olsa gerek.
Belki de,
bir özür dileme çocukluğumdan,
şimdi yaptıklarım.
Anneme,babama sımsıkı sarılmalarım,
arsızca şımarmalarım..
Yanlarında geri dönebilme heyecanlarım geçmişe.
İçimden Tanrım bir şans daha diye dilek tuttum.
Çünki,
onların gözünde ben hiç büyümeyen bir çocuktum...
Anneme,babama sımsıkı sarılmalarım, arsızca şımarmalarım.. Yanlarında geri dönebilme heyecanlarım geçmişe. İçimden Tanrım bir şans daha diye dilek tuttum. Çünki, onların gözünde ben hiç büyümeyen bir çocuktum...
ağlatır bu satırlar beni...
o zamanlar büyüme telaşına düşmüş bir çocuktum.... aynen öyleydik..sonra ne oldu? keşke çocuk kalsaymışız..imkansız olsa da...sevgimle👍👍👍👍👍