Hazar
Yüzüme bak hazar!
Kaç zamandır denk getiremedim gözlerine gözlerimi
Yardan serden söz edesim yok
Ucu yanık mektuplarım var bu gün
Çığlığı uzun ahlar geçiyor yüreğimden
Kasvet yetiştiriyor erguvani akşamlarda
Zeytin dalları
İbrahim'in ateşi ne ki
Yakub'un gözlerine imrendim
Kara bulutlar şimşek atıyor göğün döşüne
Ağıtların dili yavan
Eskiden
Doğum sancısı çekermiş gölgende ağaçlar
Yapraklar ay tutulmasında uyurmuş
Bizden öncekiler de bilir
Ekmeğini yedik havanın,suyun, toprağın
İstila edilmiş yıldızlar
Kapısı kırılmış güneşin
Türkülerin yürek yakardı
Yüzün de uçsuz bucaksız gelincik tarlaları
Kolların burcu burcu kokardı senin
Nehirlerinin şarkısında sevişirdi kuzular
Umudun ellerini kestiler hazar
Yerin karnını yardılar
Yılanı cebinde geziyor adamlar
Kan emdiler kardeş demediler
Kemirdiler semirdiler
Utancın gölgesini çaldılar
Cehenneme ortak arıyor köşe başlarında zebaniler
Kefen başına biat topluyor şeytan
Bilmediğini bilmeyenler de ahkâm
Bilenler fetva pazarlığında
Bilenler susma orucunda hazar
Sebepsiz midir dağların için için yanması
Sebepsiz midir bıyıkları terlememiş çocukların karabasanları
Bunlar kim?
Bunlar bizden değil hazar
Bir şey yap bir şey söyle
Ölü gözlerini salma üstüme
Söyle ki Bekleyecek umudum olsun
Beğeniyle okudum, zengin bir şiirdi, doyurucu... Teşekkürler şair, saygılar, selamlar...
Beğeniyle okudum, zengin bir şiirdi, doyurucu... Deşekkürler şair, saygılar, selamlar...
Baştan sona akıcılıgını hiç kaybetmiyen
son derece güzel bir şiir
fevkalade güzel bir yorumdu yine
böylesi güzellikleri neden esirgersizinki
gönül dostlarınızdan bende bunu çözebilmş değilim :))
uzun bir aradan sonra sayfanızda şiir okumak güzeldi kutlarım Mustafa bey ilhamınız bol olsun saygılar.
Üstad şiirlerinizi özledik yine has kelam okudum kaleminizden saygıyla...