Hazin Bir Sevda Öyküsü

/Cırcır böceklerinin sesinde duymuşken geceye yankıyan sesini...
''Bu sesle uyuması güzel olur'' deyişini.../

Bir avuç şekerlemeyle kandırılmış çocuklar gibi hissediyorum kendimi...
İçimdeki Rabiâ ipleri boynuna geçiriyor ve intihara teşebbüs ediyor çoğu zaman...
Zor kurtarıyorum onu Azrail'in aşktan nasibini almamış merhametsiz kollarından...
Her zamanki gibi yine yanağıma süzülen birkaç damla gözyaşı oluyor bu aşktan geriye kalan...

Adı yok bu sessizce gidişimin...suçu yok... günahı yok...
Bir sebep sonuç ilişkisi kurduramıyorum kalbime hükmetmiş şu zihnime...
Bu sefer sadece gitmek için gidiyorum...
Emek verdiğim bu umutsuz sevdayı da,
Hiçbir zaman yüzüne bakmaya kıyamadığım Küçük Bey'imide...
Tebessüm ve güzel temenni dileklerimle ardımda bırakarak..
Cehennem zebanilerinin üzerine ateşli pusu kurduğu...
İsyan ve nisyan dolu bir yola gidiyorum...

İstiyorum ki içimi yakıp kavuran bu yangın artık son bulsun...
Ne sen zarar gör senin için bir değeri olmayan bu aşk yüzünden...
Ne de ben canımdan olayım bu sonu olmayan sevda öyküsünden...
Serap görür gibi sensizliğe susamışım zaten...
Elimi uzatsam ellerim tutunacak dalını kaybetmiş bir yaprak gibi boşlukta kalıyor...
Biraz sesimi yükseltip avazımın çıktığı kadar bağırmaya yeltensem..
Sesim boş kaldırımlara çarpıp tekrar bana geri dönüyor...
Sanki ben böyle günden güne perişan olup erirken...
Sen bu halimden zevk alıyormuşsun gibime geliyor...
Kabul et artık..
Bu aşk ikimizi de gülünç duruma düşürüyor!...

Kimi zaman düşünüyorum...
O da beni, benim onu sevdiğim gibi sevseydi böyle olmazdı diyorum...
Boş caddelerin yüreği yeterdi aşkımıza ev sahipliği etmeye...
Altından yapılmış sarayların letâfetine gerek yoktu...
Hele sırça köşklere hiç gerek yoktu...
Yalnızca birbirimizin olmamız için sebepler fazlasıyla çoktu...
Dilediğimde birden karşıma çıkman...
Dünyalara hükmeden padişahlar misali gelip şehrime taht kurman...
Hemencecik yanı başımda olman...
Ama sen de demiştin ya hani;
''Sadece pembe bir rüyaydı bu yaşananlar...''
Yaşandı ve bitti...
Tadı damağımda kaldı...
Kalbimi doyurmaya inan ki yetmedi...!

Ne kadar nefes kesici değil mi...
Daha dün sensiz bir günü bile yaşamaya dayanamazken...
Şimdi sensizliği yaşıyorum...
Yaşamak denir mi buna...?
Bilmiyorum...
Yaşamıyorum...daha çok yaşlanıyorum...
Her gün biraz daha uçurumun kenarına yaklaşıyorum...
Acele işe şeytan karışır biliyorum...
İşte o yüzden yavaş yavaş sonsuzluğa uzanıyorum...

Önce sessizce gözlerimi kapatacağım...
Sonra ayaklarımı bir martı gibi boşluğa uzatacağım...
Çok sevdiğim saçlarımı son bir kez daha rüzgâra taratacağım...
Annemin narin dokunuşları gibi olmasa da...
Merak etme ben buna da alışacağım...
Sert kayaların sert dokunuşlarına da alışıcağım...
Üzgün olduğumu düşünme sakın...
Bir düşünsenize Bayım... kuşlar misali uçucağım...
Yanınıza kanatlarım olmadan varacağım...

Şimdiden yıldızlar başımda cirit atmakta...
Bu öykünün hazin sonunu birbirlerine anlatmakta...
Mutlu sonları hiç sevmedim...
Bu yüzdendir ki hep mutsuz küçük kız rolünü oynadım...
Her yüzüne baktığımda gözlerinde kendimi gördüm...
Bir gün 'merhaba'dan ileri geçmeyi düşündüm de...
Ne yazık ki beceremedim...
Bilirsin belki...
Ne vakit seni karşımda görsem;
"Dilsiz, s/ağır ve kördüm..."

Kusura bakmayın Sevgili Bayım...
Ben bu yaşananları yanlış anlamışım...
Siz beni küçük tatlı bir kız çocuğu gibi sevmişsiniz...
Ben kendimi bu çocukluk evrelerini çoktan aşmışımdır diye avutmuşum...
Gözlerime dalışınızı beni sevmenize bağlamıştım..
Gerçekten üzgünüm...özür dilerim Bayım;
''Ben gözlerimin bu kadar güzel olduğunu bir an unutmuşum...(!)''
Kendimi biri için bu kadar düşürmezdim ama...
Ben sizi bulunmaz hint kumaşı sanmışım...
Ahh ne kadar da aptalmışım...!!!
Bütün bu tesadüfleri Âşk'ın gerçekliğindendir diye yorumlamışım da..
Kendimi böylesine hayâl meyâl lâflarla kandırmışım...
Koca bir hata etmişim... şiirlerimi boşuna yollarınıza savurmuşum...
Yanılmışım...
Şem' uğruna kanatlarını feda eden kelebekler misali;
'Yanmışım...yakılmışım...!'


11.07.12 (sıfır.iki/sıfır.sıfır) Çarşamba..."Se(s)nsiz Bir Temmuz Gecesi''

13 Ağustos 2012 22 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Efendim, Şimdi gelelim şiirinize, tam bir deneme tadında iç döküş ve umutsuz aşkın itirafı olmuş. Çok başarılı bir şiir diyebilirdim ama kelimeler ve cümle yapıları düşünüldüğünde, düz yazı tadı geliyor mısralardan, tabiki birde üzgün yüreğin gözyaşı sesleri, Çok başarılı olacaksınız, akıcı ve güzel bir şiir okudum. Tebrikler efendim.