Haziran Bir Yudum Sevgiye Hasret Kaldı - 1
_*rüyalarımız kaçtı düşlerine /hasrete kalan tenimiz /yollarda gözlerimiz*
doğru söz mü kaldı
ne söylediysek kulak çırptın
her seferinde biz bunu yapamadık
önemli olan üzüm yemek değilmiş
bağcıyı dövmekmiş
derler ya
at hırsızı olmayana kız verilmezi
kalbini çalmadan
atı almayı bilmeden
sen bana gelmen imkansız
dediğin buydu
bahanelerin kendine
sorma gereği tenazül etmesin
emin konuştun kurduğun plan
sözün affı öyleysen yokum
öğretemedim dinletemedim kendimi
kendini dev aynada görensen
oysa engin denizlerde yüzersin
görmezsin yazma dersin
görmesen endamını
göremezsin deniz suyunu
balık baştan kokar denileni
inatla anlamaz yaşarken
hiçlere s/ayıldık
görmeden değermiydi
gam zan yapana gülüm d/eğmez
düşman gibi özüne sarılmazsan
hala dost gibi görüntü sun...
gidişatın kuşkularıma eser
özgürce sevenin bedeli olmalı
yürüyen acı kedere gülmeli
gülmek yokuştu sana
söz sana gelmez gülüm
baştan bitirmiştin bak sözüne
''yazma yahu..!
yazmadım yazmamda''
unutmadım unutulmaz sözlerin
arsızda değili bilmiyordun ki
haziranda desende
olmayan haziranlara kurgun
on üçüncü aydasın gelir
mevsimsiz aya ayarladın kendini
söyle hep hikmeti zar eylettiğin
neden hala görmek istemediğin
turuva atı gibi eskiye hevesin
bir de ne yaptığını söyle
sevmek emek değiliyse
kendın seçtiğin boş kahrını
son sözüm tanımadığın insan
insan yerine koymadın gülüm
yinede özledim emeğini sözünü
özünü bırakmadığın beni
(sözlerine bakılırsa
tanımadın ki
tanımaz haldesin)
Haziran bir yudum sevgiye hasret kaldı
30 Haziran 11- Karataş