Hazırlan Felaketi Gömecek Ellerim

Yıl bilmem kaç, ben hala ellerimi gömüyorum

uzuvsuz bir dünyanın toprağını eşiyorum

gülümsüyor hayvansı yanım, sanırım en masumu bu

diş çıkarmış bir geceyi doğuruyorum

yeni doğuşlar kurutup asıyorum ana rahmine dünyanın

fütursuz ıslıklar boşalıyor bulutların göğsünden

acıkana su ağlayana emzik oluyor

dar bir cehennemden lavlar taşıyor, açılıyor cennet kapıları

boş çerçeveleri soğutmak için

yıl bilmem kaç, ben hala

gül dikiyorum taş çatlaklarına, çatlaklardan sızıyor yıllar

savruk cümleler çarpıyor taş duvarlara

bir sözün ağırlığında yıkılıyor odalar

bomboş, kör pencereler, saksıda gece

soluyor aynı zamanda


yıl bilmem kaç,

yağmalanmış içimdeki şehir, el gibiyim kendime

uzun bacaklı bir yol barikatı,

nöbetçi yıldızlar kuyruk sokumunda

asi savaş hendekleri, annemin sesi,

güruh bir ateş, içli bir ağlama

nasılda kamburunu sırtlar ahlaz bulutlar

derin, daha da derine inen yangınlar düşer göz bebeklerime

ucu yanık ten kokusu sarar varoş kentin sokaklarını

işgalin her türlüsü mubah, divit ucundaki mürekkebin diline


yıl bilmem kaç

aslından soyutlanmış bir kaldırım bağı

emziriyor eskiyen izlerin tozlarını

üzerine titriyor sokak yabancısı bir ses

sahipleniyor terk edilmiş anıları

kucak dolusu bağrına basıyor tüm geçmiş izleri


yıl bilmem kaç, ben hala

yağmur avuçluyorum

taşıyorum kör bir kentin soğuk kalbine

düğümlenen saçlarını okşuyorum koynumda

koynumda ince bir sızı

kendine sarılmış bir cenin düşük sancısı

her kasılmanın doğum telaşı

ılımış ıssızlığın ıslaklığı dökülüyor zemine

boş bir koridor artığında akıyor, 

düş kapanı zaman...


18 Mart 2023 47 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar