Hep Bir Aslı Var
Alışır gibi alışılamadık sözcükler kapımda
Bağrımda bir ateş, süngüsü içinde kalan...
Acı vuslat çığlık çığlığa
O coşkun nehir bir set gibi duraksamakta..
Sallanıp durmakta im-lerim, upuzun bir sessizlikte...
Saklar gibi yüzümü bir hançer kanatmakta
Yaban gülü gibi gölgem, zehri içine veren....
Yani sevdaya değin bir açık parantez bırakıyorum,
Mutluluğu tam buldum derken!...
Uçuşuyor ince bir dal gibi bebeklerimi örten
Kirpiklerin...Şöyle uzanıyorum yaşanmamış bir zaman gibi
Düşlerine, köpükleniyor dalga dalga sesin...
Budak budak oluyorum,
Ellerine dokunamamanın kahrıyla..
Ve yaşlanıyorum..
Koca bir çınar oluyorum belki de..
Ağaçkakanlar oyuyor dallarımı
Ben yine her kıştan sonra, baharı bekliyorum.
Yalanlar içinde iç hesaplaşmaların savururken beni...
Çarpıyor suların kayalarıma
Kayalarım yosun tutmuş, midyeler dostlarım..
Bir gemiyi bekler gibi yüreciğim,salınıp gitmekte o engin denizde.
Henüz tayfaların adı konulamamış gibi...
Sonra gölgeleniyor sudaki yangın
Alevler içinde!....
Kilitlenmiş duygular Aslı-ma varamayacağım, ve
Kerem'ler serap gibi gecede...
Bir var bir yok....
Yüzleri belirsiz,yaşamları hep bildik sonuçlanan..
Tenleri günbatımında, ama asla gece olamayan
Ve her son bir başlangıç gibi...
ASLI gömülür diri diri, sabahının toprağına..
Tan ağarmadan ,alışır gibi alışılamadık sevdalar için
Büker boynunu, dürüstçe yeniden!..