Hep Hep Hep ve Hep Direnmek
eminim hoş olmayacak
incir tohumlarının doğumuna
tanıklık yaparken
yandaki komşusu
güvercin kokulu
eteklerini düzgünce toplayıp
beyaz bir bulut parçası gibi
o yandaki komşusu
çevirecek gözlerini
belki seslenecek
yokuş yukarı çıkan genç bir kıza
anasının saçlarını anımsayacak
o yandaki komşusu
simsiyah kıvırcık saçlarını
hiddetsiz avuçlayarak
omzundan sarkan kırmızı çantasını
içinden kıskanacak
çekinerek
incir tohumlarının göbek bağlarını toplayacak
küçük bir çukura idam sehpasını inşa edip
umutlarını asacak
sen ıraktan bakacaksın
talan edilmiş insanlarının geleceğine
soyuna sopuna cinsine
dayatılan her şeyin içine
ayrıştırılan kimliğine
yana yana yanacaksın
ve sen kardeşim
kaldırımımın üstünde dalgın yürüyen
her şiirin şiir olmadığını bileceksin
sana yakılmayan hiç bir ağıdı
seni anlatmayan hiç bir sevdayı
sen kardeşim
tanımayacaksın
o yandaki komşusu
göz yaşlarıyla sulayarak
dalgalanan bayrakların yalnızlığını
gömülenleri
unutturulmak istenilenleri
ne kadar yapaylık varsa
ne kadar adilik varsa
o yandaki komşusu
toplayacak tohumlarını
birleştirecek yumurtalarını
sonra o geçip giden kıza seslenecek
anımsayacak annesini
pazar yoluna düşmüş kamyonlar gibi
meyve ve sebze kokan tezgâhlar gibi
kendi gibi
ben gibi
sen gibi
hepimiz gibi
o da öğrenecek sevmesini
eminim belkide hoş olacak
anladığında
tepemizdekilerin asıllarını
o zaman iyi olacak
eminim yağmur kokulu bir güneşin altında
sabahın orta yerinde
gerilmiş tellere konan minik serçeler gibi
ötmeyecek
eminim tepemizdekilerin
tâ gözlerinin içine o çok suratlı yüreklerine bakarak
istediği kadar tükürecek
o yandaki komşusu
sabahı karşılayacak kısarak dudaklarını
sabahla birlikte çapaklı bir genci
toprak yoldan inerken gazete kâğıdına sarılı
ekmek arası peynirini ısırırken görecek
sonra şehrin içine inecek
karışacak içini yiyenlere
ana avrat dümdüz gidecek
ana avrat dümdüz kemirgen gevezelere
incir tohumlarının doğumuna
tanıklık yaparken
yandaki komşusu
güvercin kokulu
eteklerini düzgünce toplayıp
beyaz bir bulut parçası gibi
o yandaki komşusu
çevirecek gözlerini
belki seslenecek
yokuş yukarı çıkan genç bir kıza
anasının saçlarını anımsayacak
o yandaki komşusu
simsiyah kıvırcık saçlarını
hiddetsiz avuçlayarak
omzundan sarkan kırmızı çantasını
içinden kıskanacak
çekinerek
incir tohumlarının göbek bağlarını toplayacak
küçük bir çukura idam sehpasını inşa edip
umutlarını asacak
sen ıraktan bakacaksın
talan edilmiş insanlarının geleceğine
soyuna sopuna cinsine
dayatılan her şeyin içine
ayrıştırılan kimliğine
yana yana yanacaksın
ve sen kardeşim
kaldırımımın üstünde dalgın yürüyen
her şiirin şiir olmadığını bileceksin
sana yakılmayan hiç bir ağıdı
seni anlatmayan hiç bir sevdayı
sen kardeşim
tanımayacaksın
o yandaki komşusu
göz yaşlarıyla sulayarak
dalgalanan bayrakların yalnızlığını
gömülenleri
unutturulmak istenilenleri
ne kadar yapaylık varsa
ne kadar adilik varsa
o yandaki komşusu
toplayacak tohumlarını
birleştirecek yumurtalarını
sonra o geçip giden kıza seslenecek
anımsayacak annesini
pazar yoluna düşmüş kamyonlar gibi
meyve ve sebze kokan tezgâhlar gibi
kendi gibi
ben gibi
sen gibi
hepimiz gibi
o da öğrenecek sevmesini
eminim belkide hoş olacak
anladığında
tepemizdekilerin asıllarını
o zaman iyi olacak
eminim yağmur kokulu bir güneşin altında
sabahın orta yerinde
gerilmiş tellere konan minik serçeler gibi
ötmeyecek
eminim tepemizdekilerin
tâ gözlerinin içine o çok suratlı yüreklerine bakarak
istediği kadar tükürecek
o yandaki komşusu
sabahı karşılayacak kısarak dudaklarını
sabahla birlikte çapaklı bir genci
toprak yoldan inerken gazete kâğıdına sarılı
ekmek arası peynirini ısırırken görecek
sonra şehrin içine inecek
karışacak içini yiyenlere
ana avrat dümdüz gidecek
ana avrat dümdüz kemirgen gevezelere
👑👑👍eminim hoş olmayacak incir tohumlarının doğumuna tanıklık yaparken yandaki komşusu güvercin kokulu eteklerini düzgünce toplayıp beyaz bir bulut parçası gibi o yandaki komşusu çevirecek gözlerini 👍👍👍👍kelime dağarcığı mükemmel,kutlarım👍👍