Her Aşk Bir Oyundur

Anladım.
Ne etsem berhava.
Bu şehrin sokakları da
Çıkmıyor mutluluğa.

Bir umutla bitti yine,
Takvimin son yaprağı!
Hayallerin ucundan tutup
Uçururken sıcak rüzgârlar,
Yüreğimin filizini yeşertemiyor,
Bereketli denen bu şehrin toprağı.


Yine el'vedalar kaldı bana,
Karşılıksız bir muhabbetten...
Sanışlar planlı gidiş görünse de,
Asıl olan, plansız kaçış hakikatten.

Bütün gerçeği buydu bu şehrin.
Senaryosu böyle yazılmış önceden.
Benim rolüm belli.
Oyunda figüranlık yine bende.
Geliyorum bu şehre.
Bir boşlukta geçen üç beş sene...
Ve iki çift kiremit rengi gözler,
Takılıyor gözlerime.
Arkası yarını olmuyor.
Herhangi bir arkası yok zaten.
Seviyorum, yanıyorum, özlüyorum.
Hayaller kuruyorum.
Acılar çekiyorum.
Gündüzleri mutluluktan uçuyor,
Geceleri yastıkla sırdaş oluyorum.
Son aynı son.
Seni seviyorum diyemeden,
Yeniliyorum ve kaçıyorum.

Bu ilk kaçışı mı bu yüreğin,
Bu ilk vuslatsız elveda mı?

Hayır!

Bir aşkta başrolü oynamayan bir yüreğin,
Mutlu biten sonları da olamıyor ne yazık ki!

Ok atmaktan vazgeçtiğinden beri Eros,
Nedense hep çeşitli roller veriyor aşk oyununda.
Kimisinin başrolüne göre oyun yazıyor,
Kimisine de oyun içinde başrollük veriyor.
Orta oyunu da değil ki,
İki kişi kendi arasında oynayıp dursunlar.
İlla olacak arada acı çekenler, mutsuzluğa itilenler,
Sevenler sevilmeyenler, seviyorum diyemeyenler.
Ve her oyunda figüranlığa talim eden Dursun'lar...

Bitti.
Bir oyun daha bitti bu şehirde.
Ve kapanan sahnenin ardında kaldı umutlar.
Başrolü paylaşanlar mutluluktan uçadursunlar.
Herkese bolca mutluluklar!

Siz başroldeydiniz ya,
Mutluluğa yelken aça durun...

Ben gidiyorum bu şehirden.
Pardon! Yine yanlış söyledim.
Ben kaçıyorum bu şehirden.

Belli mi olur? Belki de
Başrolde oynatırlar farklı bir şehirde.

Bu kadar acıdan,
Bu kadar kederden,
Bu kadar mutsuzluktan sonra
Mutluluk bekliyordur belki
Farklı bir oyunun sonunda...

Her aşk bir oyundur nede olsa.

31 Temmuz 2012 99 şiiri var.
Yorumlar (1)