Her Şey Yerli Yerince
Her şey yerli yerince, sakın kör olma, sen kör,
Eğer vahdet istersen, gör onu, kesrette gör.
Gerçek bir muvahhidin, kendisi olana dek,
Sağlam ipi yakala, ör onu, tevhitle ör.
Bu yolu kolay sanma, kılavuzsuz daha zor,
Aklı tembel bırakma, ilimle fikrini yor.
Her tarafta her yerde, arayıp bulana dek,
Önüne ne gelirse, sor onu, her şeyden sor,
Deryalarda yangın var, özünde ilahi nur,
Yüzmeyi bilmiyorsan, kıyılardan uzak dur,
Ta ki korku duymadan, derine dalana dek,
Sığ sularda talim et, taklitlere dizgin vur.
Aşkın pazarına git, senliğine müşteri bul,
Bak bakalım orada, verirler mi? Üç beş pul,
Kendinin tellalı ol, birisi alana dek,
Tek müşterin yaratan, sen ona kul ol, kul.
O kapıya, her şeysiz, gerçek müflis ol da var,
Pahası her ne ise, âşıkları etmez zâr.
Ayrılma o kapıdan, kendisi salana dek,
Sevindirmesin nuru, korkutmasın seni nar.
Beş on günlük dünyada, ne yaşarsam kâr deme,
Akıbette düşmanına, bir vefalı yar deme.
Şu harı gülşen'inin, gülleri solana dek,
Bağlarım var, bahçem var, gülistanım var deme.
Aşkından alevlenen, içine bir kandil yak,
Şu varlık âlemine, onun nuruyla bir bak.
Açma gönül kapını, can dostun çalana dek,
Her kim gelse yaralı, gayri değil, bil ki Hak.
24.05.2009