Her Şeye Eyvallah Diyorum
İçimde kızılca kıyamet
Tufanlar kopuyor
Nemrutun sönmeyen ateşi
Munzur'un hırçın öfkesiyle
Kor nefesimle tutuşuyorum
Seni soluyorum sonsuzluğa ramak kala
Uzun kızıl saçlarımı örüp
Anıları aralayıp, dilekler tutuyorum
Yıldızları tutuşturuyorum uçlarına
Dokunduğun her teline
Ahüzârı bırakıp yeminler ediyorum
Bir daha kimseler dokunamayacak diye
Gecenin bu aymaz tavrında
Her şafak güne umutları serperken
Dille yaralayıp, sözcüklerle vursan da
Senden gitmelerimin sebebi vardı
Sende biliyorsun
Yeni bir güne sesini duymadan
Sensiz başlamak
Ne kadar zor bilemezsin
Kör düğüm oluyorum
Bir fırtına nöbetinde yüreğim
Yalaz ateşlere yürüyorum
Bedenim azap içinde, sensizliğe düşüyor
Yarım yanımın sızında seni düşünüyorum
Yokluğunda içime ateşten kurşunlar yağıyor
Üşüme nöbetlerine giriyorum
Sen tek sığınağım oldun
Sana gelmek istiyorum
Mazinin ayak sesleri ürkütüp
Geçmişin ezilmişliği yorsa da
Gözlerine son kez bakıp
Yüreğine sevdayla akıp orda kalmayı
Canımı canına katıp ömrümün son demine kadar
Seninle yaşlanmayı isterdim
Yazılanı silme hükümüm yok oluşundan
Kadere ve sana boyun büküp
Her şeye eyvallah diyorum
İsyanın bir diğer yanıdır eywallah kalemine sağlık!👍